Zaman Yolculuğunu Araştırma Merkezi © 2005 Cetin BAL - GSM:+90  05366063183 -Turkey/Denizli 

Uzaya yolculuk bilimi

Bir nesil öncesine kadar, orada insan eli değmemiş, simsiyah boşlukta yıldızlar, aylar, astreoidler (küçük gezegenler) ve kozmik tozdan başka bir şey yoktu.Sonra 4 ekim 1957’de o inanılmaz başarının habercisi olan sesler geldi.Şaşkın dünyaya doğru süzülen Sputnik-1’in bip- bip sesleri.Zamanın başlangıcından beri insanların dünyamızın ötesine uçmak düşleri nihayet gerçekleşmişti.

184 poun ağırlığıjndaki Sputnik-1, Sovyetler Birliği tarafından fırlatıldı ve hemen arkasından Sputnik-2 ve çok amaçlı cihazlarla donatılmış, bir tondan fazla ağırlıktaki Sputnik-3 geldiler.1958 yılının ilk aylarında, ABD Explorer-1 ve Yanguard-1 ile harekete geçti ve böylece uzay yarışı başlamış oldu.1958’de Ay etrafında ilk uçuşu yapıp ayın karanlık yüzünün fotoğraflarını çekene kadar Ruslar öndeydiler.Fakat 1962 yılının Ağustos ayında ABD, Mariner-2’yi Venüs’e gönderdi.Mariner-2 Venüs’ten sadece 21,594 mil uzakta uçuyor ve 54.3000 mil uzaktan dünya ile radyo temasını sürdürüyordu.

Genellikle ABD ve Rusya’nın yer aldığı uzay çalışmalarının ikinci on yılına kadar, bir zamanlar bomboş olan kozmik uzaya, sadece ABD’ye yılda 5 milyar dolara mal olan 1200’den fazla uydu ve haberleşme aracı gönderildi.1958’de tüm sivil uzay araştırmalarını kapsayan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi( NASA) kuruldu.Bu zamana kadar uzay araştırmalarının iki şekilde süreceği açıktı: İnsanlı ve insansız seferler ve böylece devam etti.

İleri Görüşlü ve Dahi Kişiler

Bütün bunları mümkün kılan ne idi? Önce, ABD ve Rusya’nın uzay araştırmalarını, 1957-1958’deki ilk Uluslararası Jeofizik Yılı programının bir bölümü yapma kararları idi.Bu, her ikisi de sadece teknik açıdan ilerlemiş  zengin ülkelerde bulunan gerekli teknik bilgi ve paranın çalışmaları  desteklemek için her zaman hazır olduğunu garantiledi.Fakat bundan çok uzun zaman önce, ileri görüşlü ve dahi kişiler uzaya uçuş yollarını açmakta yardımcı olmuşlardı.17. yüzyıla kadar gerilerde Galileo, ilk teleskopla, uzayda parlayan kütlelerin dünya gibi bir maddeye sahip olduklarını kanıtladı.

Bu yolda bir çok öncüler vardı.Bunlardan biri, ilk kez uzay araştırmalarının bilimsel olarak mümkün mümkün olduğunu hesaplayan Sir Isaac Newton idi.Bir diğeri, 1920’lerde roketlerle yaptığı deneylerle, uzay uçuşları için çok gerekli olan büyük tepkili motorların temelini atan Amerikalı Robert Goddard idi.İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi hükümetinin tam desteğiyle ilkharekata dönük roket olan V-2’yi geliştiren Alman Wernher Von Braun ise bir başkasıydı.Ve daha bir çoklarının toplam katkılarıyla, 12 Eylül 1961’de ilk insanın yörüngeye fırlatıldığı o düşlenen an gerçekleşti.