Zamanda yolculuk, Büyük baba parodoksu ve
Alternatif evrenler kuramı..
by Çetin BAL |
|
Sevgili
zaman yolculuğu
araştırmacıları zaman makinesini yapıp binmeden önce şu zaman
yolculuğunun meşhur büyük baba parodoksuna da kendi zaman dalgaları
kuramım çerçevesinde bir açıklama getirmek isterim.
Bilmelisiniz
ki zamanda yolculuk
kesinlikle bir
paradoks oluşturmaz.Eğer
bir enerji kütlesi bir zaman diliminde kaybolup diğerinde ortaya
çıkıyorsa bu sadece enerji kütlesinin zamanda dilimleri arasında
yer değiştirmesinden ibarettir.Aslında tüm zamanı bir uzay alanı
gibi düşünmek lazım! enerji bu dört boyutlu uzay alanından asla yok
olup gidemez, ama nasıl hareketle cisimler üç boyutlu uzayda yer
değiştirince bu yok olmak değilse zaman dilimleri arasındada yer
değiştiren enerji kütleleri yok olmuş olmaz!
[Paralel
Evrenler ]
Bu
bağlamda tüm üç boyutlu uzay alanındaki kütle toplamı nasıl aynıysa
ve sabitse dört boyutlu uzay/zaman hologramı içindede toplam enerji
sabitttir. Herhangi bir zaman diliminde kaybolan madde miktarı
diğer zamana geçmekle dört boyutlu alan içindeki sabit enerji
korunumu ilkesini zaten korumuş olur.Bu bağlamda her bir zaman
dilimine ait enerji miktarı dengesi kendiliğinden korunmuş olur.Aslında
ortada tek bir zaman dilimi vardır.O da algılanan şimdi
dir.Diğer zamanlar onun halisinasyonik açılımlarıdır.[
Paralel Evrenler-2 ]Burda tek bir
zaman dilimi vardır derken aslında bunu tekbir uzaysal enerji
kitlesi şeklinde düşünmek lazım.Yani tek bir uzaysal enerji
kitlesinin sonsuz sayıda birbirine devreden zamansal
yansımaları söz konusudur.Aslında tek bir uzay boyutuna eşlik eden
sonsuz sayıda zaman dalgası vardır.Uzay tekbir sabit enerji
kütlesidir.Sonsuz zaman ise bu enerji kitlesinin sonsuz sayıdaki
devirsel titreşimlerinden doğan yada kendini tekrarlayarak devam ede
giden titreşim dalgalarından başka bir şey değildir.Zaman denen şey
üç boyutlu enerji matriksinin titreşimler şeklinde kendisini açarak
dört boyutlu bir matrikse doğru evrimleşerek kendini tamamlamasıdır.
Zaman, üç
boyutlu enerjinin kendi boyutunu açarak kendisini titreşimler
biçimde ''uzatıp-genişleterek'' enerjinin sürdürülen hareketi
biçiminde kendisini bir dört boyutlu yapıya dönüştürmesidir.
Her bir zaman dilimi bir diğerinin
yansımasıdır.Dolayısıyla bir zaman diliminde kaybolan enerji
kitlesi tüm diğer zamanlarda potansiyel bir delik açmış olur.Zaman
aracı istediği zaman dilimi içinde belirdiğinde zaman aracının zaman
dışına çıktığı anda oluşan bu 'eksik enerji kitlesi' otomatikmen
kendiliğinden kendini dengelemiş olur.Bu durum sanki varoluşsal
gerçeklikte hiç zamanda yer değiştirmemişsiniz gibi sanki hep o
zamandaymışcasına gibi bir yanılsama meydana getirir.Böylelikle
gerçeklikte bir yanılsama
meydana
getirirsiniz ve gerçeklik(doğa)
bu zamansal
yerdeğiştirmeyi fark edemez ve parodoks doğmaz.Geçmişe gittiğinizde
artık siz enerji kütlesi düzeyinde hep o zamanda varolmuşcasına o
zamanın bir parçası olursunuz o zamansal gerçeğin bir parçası
olursunuz.Ve kendi geçmişinizdeki evinize gidip kendinizi
öldürsenizde siz başka birisi gibi o zamanda yaşamaya devam
edersiniz.Sonuç olarak meseleyi uzay ve zaman hologramındaki bir
enerji kütle korunumu açısından değerlendirmek gerekir yoksa doğa ve
fizik yasaları sizi oluştaran atom ve moleküllerin şekilsel
kombinasyonlarıyla sizlerin sosyolojik kimliklerinizle ilgilenmez ?
Zamanlar arasında enerji kütlesi korundukça isterse binlerce kez
zamanda yerdeğiştirin- olayları bozun- bu sadece sizin için
farklılık yaratır.Doğa için değil!
''Zaman Alanı'' bir kova suya
benzer.Bu kovadaki suyu ne kadar çalkalarsan çalkala kovadaki su
miktarı asla değişmez.
Sonuç olarak
evrenin sabit bir kütlesi olduğuna göre
sabit bir enerjisi de var demektir. Evreni oluşturan bütün herşeyin
toplam enerjisi evrenin enerjisine eşdeğerdir ve bu da sabittir.
Bir Chat sohbetinde şöyle bir soru sorulmuştu:
Pekala
zamanda yolculuk yaparak geçmişteki bir t
anına dönebilme ihtimalimizi konuşalım..t
anında zaten benim bir ''kütlem = enerjim'' var.Birde gelecekten
getirdiğim kütlem ve enerjim olmayacak mı? Bana ait 2 kütleden
birinin enerjisi evrenin toplam enerjisi üzerinde t
anında bir fazlalık oluşturmuyor mu? ve bu fazlalık kozmik bir
karışıklığa ve dengelerin bozulmasına yol açmaz mı? Benim
araştırmalarım bu noktada tıkandı eğer bu problemi aşabildiyseniz
benide aydınlatın lutfen.
Çetin BAL:Şimdi bakın söylediğiniz
şeyler çok doğru her AN' ın her zaman diliminin belli bir enerji
sabitesi vardır.Bir zamandan diğerine geçerken siz içerisine girilen
zaman dilimine kendi kütlenizle birlikte fazladan bir kütle
katacağınızı düşünüyorsunuz bu yanlış bir kanıdır.Çünkü
zaman boyutunu biribirine yansımalı bir dalgalar bütünü gibi
görmek lazım. Aslında bir çok
uzaysal enerji kitlesi yoktur.Tüm farklı zaman dilimleri tek bir
uzaysal enerji kitlesinin farklı boyutsal fazları olarak vardır.Bu
anlamda bir zaman diliminde yok olan kütle diğer zaman dilimine
geçerek kendi sabitesini koruyor! yani uzayda yada zaman
boyutları arasında bir çeşit kütle korunum yasası vardır.
Uzay tek bir uzaydır.Ama farklı zaman
fazları olsada bir zaman diliminde yok olan kütle diğer zaman
diliminde belirerek ''enerji-kütle'' zamansız bir varoluş
içerisinde kendini tamamlamış oluyor.
Soru:
O
zaman
şu an ve gelecek yada geçmişin aynı anda yaşanmakta olduğu sonucu
çıkmıyor
mu?
farklı boyutlarda ama aynı anda!
O halde
zamanda
yolculuk değil boyutlar arası yolculuk demek daha doğru değil mi?
Çetin BAL: Evet
zaten kavramlar çok esnektir kavramlara bağlanmak yerine meseleyi
anlamak daha doğru olur. Yani haklısınız öyle desek belki daha
doğru olur. Zaten bende öyle diyorum.
Hatta
Zaman Makinesi
yerine
Boyut Atlama Makinesi
de diyebiliriz.Yani meseleyi anladıktan
sonra kavramları istediğimiz gibi kurgulayabiliriz.Bu o kadar önemli
değil.Yine bir başka ifadeyle Zaman Makinesine
bir Kuantum Faz
Değiştirme Makinesi' de diyebiliriz. Sonsuz geçmiş ve geleceğe ait üst boyut
ve alt boyutlara ait tüm farklı
titreşimlerin oluşturduğu sonsuz boyutlar aynı anda mevcut ve varlık
titreşimini değiştirdiği taktirde farklı planlara dahil olabiliyor.(
yani zamanda yolculuk).
Evrende bir kere oluşan hiç bir olay hiç
bir titreşim formu asla kaybolmaz.Olan ve biten her hareket her
eğilim evrenin sonsuz hafızası içerisine bir nakış gibi
işlenir.Ve daima orda kalır.Bizler zamanda yolculuk yapıp tüm
zamanı değiştirsekte, tüm yaşanmış olayları bir video bandını siler
gibi silsekte zaman bandından sildiğimiz o olaylar ve
anılar bütününün birer kopyası evrenin daha üst realite
boyutlarının zaman çekmecelerinde hala titreşir durur( aslında o
kopya dediğimiz olaylar birebir gerçeğin yansımasıdırlar).Bu açıdan
sildiğimizi düşündüğümüz tüm olaylar kendilerini daha farklı bir
planda devam ettirirler.Ama zaman yolcusu bunu fark edemez.Yani
zamanı değiştirip zaman bandından yaşanmış olayları
silsekte o bandı başka olaylar diziniyle doldursakta daha sonradan
bir zaman yolcusu kendi bilincini evrenin bilincine dahil ederek o
silinen geçmişle tekrardan bağlantı kurabilir.Ve kendini o artık
olmayan geçmişe nakledebilir.Ve zamanı değiştirmeye kalkan
diğer kendini öldürerek fiziksel gerçekliği yeni baştan
değiştirebilir.Bilincin frekansları ve zamanın frekansları
arasındaki o anlaşılmaz etkileşimi anlamak oldukça güçtür.
Soru :Pekala
o zaman diyelimki bir zaman makinası yapıldı boyutlar arası yolculuk
esnasında hangi zaman dilimine atlanacağı nerden bilinecek yani
nasıl bir frekansa ayarlandığında hangi zamanda olunacak? yada bu
ilk atlama hangi ayarla gerçekleşecek?
Elde
herhangi bir veri yok!
Çetin BAL: Aslında
zamanda hareket üç boyutlu uzayda hareketten çok da farklı bir
hareket değildir. Temelde mesele üst boyut ve alt boyut ilişkisinde
saklıdır. Bizim uzay/zaman noktamızın bir üst uzay/zaman
noktasıyla kıyaslanması söz konusu.Bizim
ŞİMDİ 'sel uzay /zaman kesim noktamız GEÇMİŞ VE GELECEK olamak
üzere iki zaman dalgasının bitiştiği bir noktadır.Bu
durumda bir üst uzay yani dördüncü boyut yönünden bu ŞİMDİ sel
uzay /zaman noktamızı 90 derecelik açıyla kesen bir ŞİMDİ'sel üst
uzay/zaman noktası bizim ŞİMDİ'ki uzay/zaman kesim noktamızın geçmiş
ve gelecek zamansal kesim noktalarınıda içerisine alır..
Evet
bu durumda kendi ŞİMDİ sel uzay/zaman kesim noktamızı bir balon
gibi genişletirsek bir üst uzay/zaman alanı içerisine giren kendi
geçmiş ve gelecek zaman/uzay noktalarımızı da birden karşımızda üst
uzaysal bir koordinat noktası olarak buluruz.Bir uçak yerden
havalanmadan önce gideceği yerin iki boyutlu bir haritası vardır
elinde.Hatta bu iki boyutlu düzlemde bir noktaya varmak için uçakta
üç boyutlu rotasyon ve yönelim ayarlaması yapılır.Aynen
uçaklarda olduğu gibi zaman makinesi frekans değiştirerek bir
üst boyut uzayına yükselir.( uçağın havaya yükselmesi gibi).Daha
sonra gideceği zaman/uzay noktasının bu dört boyutlu uzay
içerisindeki iz düşümsel yansıma noktasını tespit eder.Zaman aracı
4.boyutlu uzay içerisindeki o noktaya doğru 4 boyutlu bir
rotasyon ve yönelim ayarlamasıyla hareket eder.''Zaman aracı'' daha
sonra iki boyutlu iz düşümsel hedefinin tam üstüne gelen ve
inişe geçen bir uçak gibi alan frekanslarını düşürerek o zaman
dilimi içerisinde materyalize olur.Yani belirir.
Sonuç
olarak biz üst
uzay/zaman sürekliliğine geçince üst uzaysal geometrik bir
açısal hareketle kendi UZAY NOKTAMIZIN geçmiş ve gelecek zaman
fazlarına ait uzay noktaları içerisine doğru haraket edebilme
olanağını elde ederiz.
Zamanda
yolculuğun nasıl olduğunu anladınız mı? Bu sanki uçakların yerden
havlanıp havadayken daha uzaktaki bir noktaya doğru yönelip inişe
geçmesi gibi bir şey (kuş bakışı yön belirleyip o rotada ilerleyip
tekrar belli bir açıda inişe geçmek gibi bir şey bu!).
Tüm bu anlatılanlardan yola çıkarak büyük baba
parodoksuna yada büyük anne parodoksuna baktığımızda. Zamanın
birbirine devrederek yansıyan dalgalanmalardan oluşmuş bir dalga
katarı olduğunu düşündüğümüzde ''fazladan kütle parodoksu ''
yada ''büyük baba parodoksu'' gibi benzer parodokslar
anlamını yitirirler.Bu anlamda parodoksları çözmek için ortaya atılan
alternatif evrenler kuramına da gerek kalmaz.Günümüzde
Paralel evrenler,
üst uzay boyutları ya da alternatif
evrenler kavramları hep birbirleriyle karıştırılmaktadır. İnsan
bilincini ve evrensel bilinci değişen zaman kavramları içerisine dahil
ettiğimizde bilimsel gerçekliğin sutunları buharlaşıp kaybolur.Tam bu
noktada her şey mümkündür.Böyle bir bakış açısında
zihin güçleriyle, zaman makinesi ile
değiştirdiğimiz zaman bandınına ait silinmiş/ değiştirilmiş
olaylar manzumesiylede fiziksel irtibat kurabiliriz.Fakat ben
bu meselelerin üstünü kapatmaktan yanayım.İnsanlığın şu anki zeka
düzeyi ve bilim düzeyi şu an için bunu anlamaya müsait değil.Bu durum
siz insanların tabiriyle parapsikolojik bir olaya girer.Çünkü insanların
anlayabileceği, kavrayabileceği ve kabül edebileceği bir
dilde konuşmak gerekirse bilinen fiziksel realiteler bazında zaman
yolculuğu sonucunda değiştirip sildiğimiz olaylara asla ulaşamayız!
Bir video bandının silinip üstüne yeni bir filim kaydedilmesi gibi
artık o zaman bandı değişmiştir.Ve artık o eski olaylar hala
alternatif bir evrende varlıklarını sürdürmüyorlardır. Sanıldığı gibi
sapan zaman şeritlerinden, farklı tarihsel çizğilerden
bahsedemeyiz.Farklı olası tarih çizğileri sadece matematiksel bir
olasılık olarak varolabilirler.Çünkü gerçeklik bir tanedir.Zaman
yolcuları zamanı binlerce kez değiştirselerde zaman içerisindeki
bizler bu değişimi algılayamayız.Zaman yolcularının kafalarının içinde
yaşanmış binlerce farklı tarihsel gerçeklik fiğürleri olsada sonuçta
zaman yolcularınında içinde yaşadıkları zamansal gerçeklik, bizimle
birlikte içerisinde yaşamak zorunda oldukları değiştirilmiş
çarpıtılmış orijinal zamandır.Çok uzun zaman önce alternatif zaman
çizğileri, zaman kırılmaları, bizim boyutumuza paralel bir çok dünya
gerçeği yani aynı Çetin Bal' dan milyonlarcasını farklı olaylar dizini
içinde bir dördüncü boyutta bir arada düşünmek bana çok heyecan
verirdi.Fakat hayalci olurken bile daima gerçek dünyaya açılan bir
kurtdeliğini arkamda bırakarak hayallere daldığım için
geri dönüşü olmayan hayallerin daima gerçek dışı olduğunu
varsaymışımdır.Bu espiriyle dolu yaklaşımımda bir gerçek payı varsa o
da kurguların yaşadığımız dünyayla olan bağlantısının iyi
sorgulanması gerektiğidir.Sonsuzluktaki bağlantıları zihninde iyi
kurgulayan biri, zamandan zamana olan yerdeğiştirmelerin de ne gibi
sonuçlarıda beraberinde getireceğini tahmin edebilir.Bir kere şunu
kabül etmelisinizki bir dördüncü boyutta uzanan ve biribirine devreden
tek bir zaman dalgaları katarı vardır.Yani ağacın dalları gibi sağa
sola doğru ayrışarak dallanıp budaklanan Farklı
Gelecek Zaman Kuşakları mevcut değildir.Zaman dalgaları temelde
elektromanyetik yapılı dalgalardır.Bu açıdan geçmişe gidip tarihi
değiştirmiş olmak tarihi değiştirmiş olduğumuz noktadan çıkan kopye
zaman dalgaları oluşumuna neden olmaz.Yani zaman çiziğisi sonsuz
sayıda yeni dallara ayrışmaz! Zaman, biribirine yansımalı tek bir
dalgalar kalıbıdır.Bu yansımaların gerisine yada ilerisine gidip
olayları değiştirsenizde bu zaman dalgalarının yansıma açılarını kırıp
milyonlarca farklı yansımaya neden olmazsınız (paralel
dünyalar).Dördüncü boyutta bir araya gelerek tek bir doğrusal açıda
dizilen tek bir zaman dalgaları yansıması(zaman dalgaları katarı)
vardır.Zaman dördüncü boyutta dalgalan elektromanyetik bir
seraptır.Zamanın bu serabsal tabiatını sıradan bir zihnin kavraması
oldukça zordur.Farklı gelecek zaman kuşakları (dalgaları),
''geçmişte değiştirilen zaman'' ve ''oluşan farklı zaman şeritleri'' gibi
zaman boyutu tasarımları zamanda yolculuk espirisini ortadan kaldıran
düşüncelerdir. Dallara ayrılan zaman
şeritleri kendi içinde mantık temeli olmayan spekülasyonlardır.İlk
önceleri banada oldukça büyüleyici ve olası gibi gelmişti ama zaman
konusundaki araştırmalarım derinleştikçe zaman hakkında
gerçeklerle yüzleşmek zorunda kaldım.Zamanda geri gidip zamanı
değiştirmek ve yeni bir zaman şeridi yaratmadan önce bu mantıktan yola
çıkarsak zaten geçmişe yolculuk yaptığımız anda kendi orijinal
geçmişimize yolculuk yapmış olmayız. Çünkü orda biz aynı kişiden iki
kişi olarak var değildik ki!Bu açıdan geçmişe doğru harekete
geçen zaman makinesi otomatikman alternatif bir geçmiş zamana yolculuk
etmiş olur.Ve o geçmiş zamanda belirdiğinde artık kendi şu anki
halinin içinde o olmadığı orijinal geçmişte değil yeni bir
zaman kırılmasıyla oluşmuş yeni bir zaman şeridinde varolmuş olur.Bu
da kendi içinde kabül edilemez bir durumdur.Zaman kırılmalarını
varsayarsak o taktirde zamanda yolculuğun bir espirisi kalmaz.Çünkü
bir zaman makinesi yapıp içine bir robot koysak ve makineyi 2 hafta
öncesine transfer olacak biçimde proğramlasak ve 2 hafta boyunca
geçmişteki o istediğimiz noktada beklemesini istesek ve
makinenin kaybolmasıyla birlikte makineyi göderdiğimiz yere doğru
(makinenin 2 hafta boyunca bekleyeceği yere) gittiğimizde makineyi
orda görmemiz lazım.Bu durumda makinenin içindeki saat bizim
saatimizden 2 hafta sonrasını göstermesi lazım.Eğer farklı zaman
şeritlerinin varolduğunu varsaysaydık otomatik olarak proğramlayıp
geçmişe yolladığımız zaman makinesinin gözden kaybolup geçmişe
gitmesiyle birlikte onu bir daha da görmememiz lazımdı.Çünkü başka
paralel bir zaman şeridindeki bir noktada bizi sonsuza dek
bekleyecek...!! bazıları hemen şöyle diyecektir: O paralel
dünyadaki diğer Çetin Bal o noktaya gidip zaman makinesini 2 hafta
sonra o noktada bulurken Şimdi 'ki zamandaki yani zaman
makinesini proğramlayıp geçmişteki o noktaya gönderen Çetin Bal ise
zaman makinesinin geçmişte bekleyeceği o noktaya gidip o noktada zaman
makinesini göremez! Bu olasılıksal durumların bölünmesi
Schrödinger’in Kedisi
parodoksunu ve yine bir başka açıdan alternatif zaman çizğileri
kuramını akla getirmektedir.Sevgili
okuyucular bana öyle geliyor ki parodoks doğada mevcut değil.Tam tersi
parodoksun kendisi bizim düşünce biçimimizden kaynaklanmaktadır.Bu
anlamda Schrödinger paradoksu ve alternatif zaman çizgileri
parodoksuda bence tutarsız düşüncelerdir.Çünkü diğer
zamansal çizgideki Çetin Bal' da Şu anki Çetin Bal' da zaman makinesi proğramlayıp geçmişteki istenilen noktaya göndermiştir.Neden biri
zaman makinesini tekrar görsünde diğeri görmesin? Bu saçma bir
düşüncedir.Ben en deli kendimi sanırdım ama Schrödinger' in benden
daha deli olduğunu söyleyebilirim.
Eğer
zamanın bir noktasından sonsuz sayıda olası zaman çizğilerinin
çıktığını söylersek bu temeli olmayan yanlış bir düşünce
olur.Zaman boyutları tek bir orijinal zaman şeridini ve tek bir zaman
çizğisini ifade eder.Zamanda yolculuklar sonucunda zaman çizğilerinin
kırılarak farklı alternatif gerçeklikler ve yeni zaman çizgileri
oluşumundan bahsedilemez.Tek bir zaman çizgisi tek bir video bandı
şerididir.Zaman yolcularının tek yaptığı şey bu filim kareleri
arasında yerdeğiştirip video bandındaki eski kayıtları yenileri ile
değiştirmekten ibarettir.Dikkat ederseniz video bandına kayıtlı
olaylar değiştirilsede video bandı yine aynı video bandıdır.Video
bandı için olayların şekli şemali önemli değildir.
Zaman aynen bir video bandı gibidir.Geçmişe
gidip olayları değiştirmek olayın değiştirildiği noktada farklı bir
video bandı şeridinin oluşması anlamına gelmez.Zaman çizğisi ve zaman
dalgalarından kurulu zaman frekans bandı 4.boyutta asılı duran
sabit ve değişmeyen fiziksel bir dalgalar spektrumudur(zaman
kuşağı).Bu bir birine yansımalı bir dalgalar bütünüdür.Bir
zaman dalgasının kendisini asla değiştiremezsiniz. Fakat o zaman
dalgasının içeriğini oluşturan madde ve enerji dağılımının
konbinasyonunu değiştirebilirsiniz.Yani ''enerjinin kendi
içindeki dağılımını biçimlemek başka şey'' 4. boyutta yeni bir enerjitik
zaman dalgası spektrumu yaratmak başka şeydir.Zaten enerjinin kütle
korunumu yasası alternatif evrenlere eşlik eden farklı zaman dalgaları
yaratımını mümkün kılmaz.Bu yüzden tek bir zaman dalgası katarı ve tek
bir stabil zaman çizgisi vardır.Böylece zaman yolcusunun yaptığı şey
bu biri birine yansıyarak devreden zaman dalgaları arasında yer
değiştirip sabit bir video bandındaki yaşanan olayları silip/
değiştirip yerlerine yenisini eklemek gibi bir şeydir.Sonuçta ortada
tek bir video bandı var!! Alternatif evrenler yada modern
bilimin anladığı şekilde farklı olasılık evrenlerini(paralel
dünyaları) varsayarsak o zaman ŞİMDİ'ki zamana ait üs üste dizili
sonsuz sayıda farklı video bandını bir arada düşünmemiz
lazım.Fakat böyle bir evren modeli sonsuzluğun ve varoluşun
espirisine ters düşmektedir.Ve zaten böyle bir varoluş yapılanması
doğanın kendi içinde gereksiz bir eğilime yönelmesi demektedir.Bundan
dolayı alternatif gerçeklikler dünyası kabül edilemez bir
düşüncedir.Ve gereksizdir.Geçmişe gider zamanı değiştirirsiniz ve
zaman yolcusundan başka hiç kimsede bunu fark edemez.Olay bu kadar
basittir.Zaten zaman yolculuğunun espiriside burda saklı.Tek bir
orijinal gerçekliğe hükmetmek!!Gerçeğin sanıldığı gibi olmadığını
bilen sadece zaman yolcusudur.Zaman kafesi en büyük MATRİX 'tir.Bu
MATRİX 'in parmaklıkları arasından kurtulabilen özgür kuşlar(zaman
yolcuları) gerçekliği yeniden biçimleyip şekillendirebilecek gücede
sahip olurlar.Başkalarına ait gerçekliğe hükmetmek!!
Tüm sır
zamansızlık içinde akan zamana hükmetmektir.Zaman içinde
yerdeğiştirebilmek için zamansızlığa geçebilmiş olmanız lazım.Eğer
ZAMANSIZLIK- BİLİNÇ - ve ZAMAN kavramları üstünde derinleşirseniz
Sonsuz Olası Potansiyel Dünyalar Gerçeği'nide daha iyi
kavrayabilirsiniz.
Zaman
yolcusunun hatırladığı eski tarihsel olaylar manzumesi artık sonsuz
metrajlı zaman bandından silinmiştir.O zamanlara açılan tek kapı zaman
yolcusunun kendi bilincidir.Ama tam bu nokta henüz bilimin anlayış
ufkunun çok ötesinde bir hadisedir.O açıdan klasik kavrayış zemini
içinde artık o olaylar yoktur.Yada o olaylar kendisini değiştirerek
yeni olaylar olarak kendisini ifade ederler.
Aslında zamanda olayları
değiştirmek o olayları yok etmek demek değildir yani mesele
olayı bir başka olay formuna dönüştürmekten ibarettir.Olay hala
ordadır ama bir başka biçimde karşımızda durmaktadır.Biraz daha detaya
inersek dördüncü boyutun içinde değişen olaylar dizgesi bir önceki
silinmiş olaylar dizgesiyle daha üst realite boyutları açısından
bakıldığında geçişsel bir bağlantıya sahiptir.Ama biz bu bağlantı
ağını dördüncü boyut içinde bulup ''eski olası evrene''
yönelemeyiz.Bizler ileri teknik gözlem ve ölçümlerle tek bir zaman
dalgası katarının ileri ve geri zaman dalgalanmaları tesirlerini ve
yansımalarını ölçüpleyip algılayabiliriz.Sonuçta sanıldığı gibi
dördüncü boyutta dallanıp budaklanan farklı zaman çizgileri
örüntüsünden( çoklu dünyalar gerçeğinden) bahsedemeyiz.Olan sadece tek
bir zaman çizğisi ve tek bir dünya gerçeğidir.
Düşünün ki ben
gelecekten geldim yani 2080 yılından geldim. Benim geldiğim zamanda Amerikadaki ikiz kuleler hala ayakta duruyordu.Ama benim bu zamandaki
bazı faliyetlerim farkında olmadan başka olayları tetikledi ve ikiz
kuleler terörist bir saldırıyla yıkıldı!Şimdi ben ikiz kuleleri 2080
yılındaki halini hatırlıyorum ama şu anda ikiz kuleler yok!! Peki
benim hatırladığım gelecek manzarası bir başka olasılık dünyası olarak
hala paralel bir evrende mevcutmudur? İşte bu sorunun yanıtına
hayır mevcut değildir demek istiyorum.Şu anda ikiz kulelerin olmaması
normal bir şey gibi herkese geliyor ama ben biliyorum ki gerçek
dünya böyle değildi.Gerçeklik zaman yolculuğundan doğan tesirler
sonucunda değişti!Demek ki ortada tek bir video bandı vardır.Eski
video kayıtları yenileri ile değiştirilmiş oldu.Ve bunun böyle olduğunu
tek bilen kişide benim.İkiz kulelerin orada olmamasının zaman
dalgaları yada video bandı açısından hiç bir önemi yoktur.
Olan şey her
bir zaman dalgası içindeki sabit madde ve enerji kütlesinin korunumu
yasası bozulmadan sadece madde ve enerjinin zaman dalgası içindeki
dağılım konbinasyonunun değişmiş olmasıdır.İkiz kuleleri oluşturan
aynı madde ve enerji kütlesi şu an başka bir yerde moloz yığını olarak
durmaktadır.İşin espiri boyutunda emperyalizmin hala ayakta olduğunu
söyleyebiliriz.Demek ki ikiz kulelerin yıkılması bir zihniyetin
yıkılması için yeterli değil!! Diyebilirim ki gelecekte terörizm
zihinler arasında yapılacak elektronik bir savaşa dönüşecek! Yeni
imkanlar yeni kavramları gündeme getirebilir. Örneğin ''Zaman
Terörizmi'' gibi! Zaman yolculuğu imkanını bir silah olarak
kullanmak!Yada parapsikolojik güçleri, zihin kontrol
tekniklerini terörist saldırılarda kullanmak! müm kündür.''Kutsallık-
iyilik- günah'' gibi insana ait bu kavramlar insanların ürettikleri
değer yargılarıdır.Evrenin doğal yasası biraz acımasız gibi görünsede
yasa gayet basittir.Güçlü olan kazanır! ve ''Ne ekersen onu
biçersin!'' Fakat en büyük güç daima karşıtların birliğinde kendini
ortaya koyan sıfır dengesinde açığa çıkar.Bu Tanrısal zekanın
gücüdür.Sonsuz evrenler boyunca hiç bir güç bu güce karşı
koyamaz.Kötülük ve iyilik bu evrensel gücün içinde kendine yer bulur.
Sonuç
olarak alternatif zaman çizgilerinden ve çoklu dünyaları içinde
barındıran paralel dünyalar gerçeğinden bahsedemeyiz.Bu insanlarda
heyecan uyandıran çok mistik ve gizemli bir evren tablosu
gibi görünsede gerçekte tek bir doğrusal zaman şeridinin ortadan ikiye
üçe ve daha çok parçaya ayrılarak milyonlarca farklı zaman
şeridi ve farklı gelecekler oluşturduğunu düşünemeyiz. Ortada olan tek
gerçek bir video bandını andıran biribirine yansımalı dalgalar
dizininden oluşmuş bir zaman frekans bandıdır.Aynı anda bir çok
realitenin birlikte varoluşu yada aynı anda bir arada varolan
bir çok dünya gerçeğini düşünebiliriz.
Fakat
iç içe geçmiş bir çok dünya gerçeği yada
paralel evrenler gerçeği birbirinden
tamamıyla ayrı olan farklı zaman akım hızlarına sahip farklı boyutlar
için yada şimdiki zamanın devreden titreşimleri biçiminde devam ede
giden birbirini takip eden ''geçmiş ve gelecek zaman fazıyla
ayrılmış'' farklı zaman boyutları için kullanılan terimlerdir.Yada bu
terimler bu şekilde anlaşılmalıdır diyebiliriz.Yine sonuç olarak
alternatif evrenler yada alternatif dünyalar gerçeği bizim
gerçeğimizle kesişmeyen bir hayalden ibarettirler.Sonuç olarak sonsuz
bir zaman çizgisi sonsuz metrajlı bir video band gibidir.Zaman
yolculukları ve değiştirilen olaylar dizgesi beraberinde yeni zaman
şeritleri ve onu içine alan farklı video bandlarının oluşumuna neden
olmaz! Ortada tek bir video bandı vardır.Ve bu band içerisindeki
olaylar sonsuz sayıda tekrar tekrar silinerek bu zaman bandına yeni
olaylar kaydedilebilir.Bir diğer açıdan silinen olaylar başka bir
hayali zaman bandı üstünde hala varlıklarını sürdürüyor
değillerdir.Yani tek bir zaman bandına eşlik eden tek bir olaylar
mazumesi vardır.Eğer alternatif dünyalar
gerçeğini kabül edersek sonsuzluğun yada sonsuz boyutların temel kütle
ve enerji sabitesi ilkesini ihlal etmiş oluruz.Ortada tek bir kütlesel
enerji formu ve bu kütlesel enerjiyle örülmüş tek bir geçmiş ve
gelecek olaylar dizgesi vardır.Sanıldığı gibi bir AN'dan sonsuz
açılarda uzanan ve dördüncü boyuta doğru saçılan sonsuz sayıda gelecek
zaman çizigisi mevcut değildir.Gerçi bir açıdan baktığımızda sonsuz
geçmiş ve gelecek zaman dalgalarıda tek bir uzaysal dalga kalıbının
sonsuz sayıdaki titreşimsel yansımasından ibarettir.Fakat bu
yansımaların birbiri ardına gelen ve birbirine devreden bir şeritsel
düzeni vardır.Zaman dalgaları, birbirini takip eden tek bir doğrusal
çizgiyi andırır.Yani tek bir filim karesinin bitim noktası yine
ardında tek bir filim karesini saklar.Tek bir AN'sal filim karesi
ardında sonsuz sayıda olası filim karelerine bağlanacak sonsuz sayıda
ve açıda uzanıma sahip bir yapı değildir.Böyle bir çatallı zaman
şeridi yapısına da gerek yoktur.Çünkü böyle bir zaman yapısının
mantığı yoktur.
Aslında
zaman şeridinin (bir zaman dalgasının) bir karesindeki resimle filim
şeridi tek bir yapıdır.Yani bir AN'lık zamansal yansıyış üç boyutlu
hologramik uzay alanının bir yansımasıdır.Bir nevi zaman ve uzay bir
madalyonun iki yüzü gibidir.Fakat uzay içindeki yerdeğiştirimler gibi
madde ve enerji kuantları zaman içerisinde de yer
değiştirebilir.Bu açıdan zamanda yolculuk, olmayan hayali bir şeyin
içinde yolculuk etmek demek değildir.Sadede gelirsek geçen zaman
boyunca zaman akımı sayesinde üç boyutlu uzayın bir noktasından
diğerine doğru sürüklendiğimiz gibi bu zaman akım hızını(ışık hızını)
aşarak daha üst uzay boyutlarındaki zaman akımlarını bir sapan gibi
kullanarak kendimizi AN'sal noktalardan(birbirine devreden
dalgalardan) meydana gelen zaman dilimleri arasında bir zaman/uzay
noktasından diğer zaman/uzay noktasına doğru fırlatabiliriz.Bir bakıma
zamanda harekette kesikli sıçramalar halinde mümkün olmaktadır.Bizi
zamanda hareket ettiren enerji kürü kendi gücüne bağlı olarak uzak
zaman aralıkları arasında sıçrama yapmamıza olanak tanır.Çok kısa
zaman aralıkları boyunca geçmişe yada geleceğe doğru
yerdeğiştirmek istiyorsak bizim bir üst uzay/zamana ait
titreşimsel alan enerjisini kullanmamız yeterli olurken saniyeler
dakikalar ve günler gibi küresel araç teknolojisine göre çok
büyük zaman mesafeleri arasında yer değiştirmek için bizim
boyutumuzu belirleyen titreşimsel enerjinin çok üstünde bir
titreşimsel boyutun enerji kürüyle kaplanarak hareket etmek
mecburiyetindeyiz.
Sonuçta
''Alternatif evrenler - Alternatif gerçeklikler- Paralel evrenler -
paralel dünyalar-Çoklu dünyalar kuramı'' ve bu kuramlara
kesiştirilen zamanda yolculuk kuramı için diyebilirimki: Tek bir zaman
çizgisi vardır.Tek bir geçmiş ve tek bir gelecek vardır.Ve sadece bir
Realite ve bir Dünya vardır.Ancak olası gelecek potansiyelleri ve
senaryoları sadece matematiksel bir eğilim olarak vardırlar.
İnsan
bilincini bir trene benzetirsek trenin üzerinde gittiği raylarıda
dördüncü boyuta uzanan köprüler gibi düşünebiliriz.Dördüncü boyut
içinde milyonlarca tren rayı( sonsuz sayıda olası gelecek
potansiyelleri) olduğunu varsaysakta gerçek olan tek ve gerçek realite
trenin üzerinde bulunduğu raydır.İşin ilginç tarafı insan bilinci
bağlantısız birbirine paralel farklı raylar arasında geçiş
yapabilmesine rağmen bir zaman makinesi için daima geçmişe ve geleceğe
doğru uzanan tek bir doğrusal bir ray vardır.
Espiri
bazında bir gerçek söylemek gerekirse uzun lafın kısası geçmişe
gidip büyük babanızı rahat rahat öldürebilirsiniz.Bu sizin
varoluşunuzu etkilemez.Fakat geleceği değiştirmiş olursunuz.Geleceğe
geri gittiğinizde sizin evinizde tanımadığınız insanların oturduğunu
görmek ve nufus kaydın da kaydınızın olmadığı görmek sizi
şaşırtmasın.Hatta evliyseniz eşinizin bir başkasıyla evlenmiş olduğu
tamamen değişmiş bir gelecek yaratmış olursunuz.Kimse artık sizi
tanımaz.Artık siz kendi geçmişini silen bir zaman yolcususunuz.İsa
peygamber annesinin Meryem olduğunu söylüyordu.Bu bir yerde
anlaşılabilir.Ama benim garip zaman yolcumun sebeb sonuç ilişkilerinde
yarattığı yeni biçimleme sonucunda artık sadece bir olasılık
dalgasından ibaret bir annesinin olduğunu söylemek zorunda
kalacaktır.Anne nerde? Anne artık olası bir madde ve enerji
konbinasyonuna dayalı bir matematiksel evren anlayışı içerisinde
enformasyonik bir bilgi olarak mevcut.Tabi gelde bunu nufus memuruna
anlat bakalım anlatabilirsen...)) Nufus memuru biraz fizik okumuşsa
belki meseleyi anlayabilir.
Yazıma
son verirken ilerleyen zaman içerisinde zaman makinesinin motoru
diyebileceğimiz manyetik helozon tüpler konusunda ve bu tüp' ün
çalışma prensibleri konusunda daha ayrıntılı bilgiler
verilecektir.Ayrıca ''zaman dalgasının mühendisliği'' konusunda
ayrıntılı açıklamalarda bulunacağım.Daha ileri aşamada Üst uzay/zaman
boyutlarına geçişi sağlayan ve ''aracı sevk eden yerçekimsel dalga
atması'' üreten helozon tüpün çalışma biçimini sizlere izah edeceğim.
Çetin BAL - 06 /29/2003
Zaman yolculuğu ile
ilgilenen ve bu konuda döküman sahibi araştırmacı arkadaşlarla
görüşmek istiyorum.Ve Zaman yolculuğu konusuna ilgi duyanlarla ileriye
dönük olarak ''Zaman
Yolculuğunu Araştırma ve Uygulama Merkezi''
kurmayı düşünüyorum ilgilenen araştırmacılarla görüşelim. E-mail:
cetinbal@hotmail.com
Tel:0258 2129816
ÇETİN BAL/DENİZLİ
BEN ZAMANDA
YOLCULUK KONUSUYLA İLGİLİ ARAŞTIRMALAR YÜRÜTÜYORUM. ZAMAN YOLCULUGUNUN
DENENEBİLİRLİĞİ VE YAPILABİLİRLİĞİ DÜŞÜNCESİ İÇERİSİNDE OLAN
ARAŞTIRMACI ARKADAŞLARLA TANIŞMAK VE GÖRÜŞMEK İSTİYORUM. AŞAĞIDA
VERDİĞİM E-MAIL 'DEN, EV ADRESİMDEN VE ICQ NUMARAMDAN(130446921)
BANA ULAŞABİLİRSİNİZ.
Cep Telefonu: 0536 6063183
Zaman
yolculuğu araştırmalarına katkı sağlamak isteyenler için:
Destekleriniz için...
Skype Contacts: User
name: cetinbalx
Ev
Adresim :
İnançbey cad. Vali Konağı karşısı
Manolya
Sit. C Blok K : 6/11 Denizli / Turkey
Ev Tel: 0
(258) 3613249
Diğer ev adresim:
1200 evler Mah. Çakmak üstü mevki sevgi yapı koop. B blok. Kat:3,
Daire:10 Denizli / Hallaçlar
E-mail : cetinbal@hotmail.com
I invite all time
traveller for a meeting get and keep in contact with me! Date of
Message: February 7, Monday, M.S.2005. - Cetin BAL- Password: ''Spherical
Time Machine''.
Macro
Philosophy -Atlantis-
Bir önceki
sayfa
Ana
Sayfa · İndex·
Ziyaretçi
Defteri
E-Mail
|