Time Travel Research Center
© 2005 Cetin BAL - GSM:+90 05366063183 - Turkey / Denizli
MONTAUK PROJESİ
(PHOENİX
PROJESİ)
(PHİLADELPHİA DENEYİ)
U.S.S Eldridge isimli geminin maruz
kaldığı olayın temeli, radar görünmezliğinin araştırıldığı 1943 yıllarına,
Montauk projesinin orijinine dayanmaktadır.Bu U.S.S Eldridge isimli araştırma gemisi
philadelphia'da deniz kuvvetlerinin tersanesine çekilip götürüldükten
sonra bu gemiyle alakalı philadelphia deneyi bu geminin yaşadıkları üzerine
şekillendirilmiş ve söylenti bu geminin üzerine atfedilerek yayılmıştır.
Bu deneyin amacı gemiyi radar'a karşı
fark edilmez etmekti.Ve bu deney gerçekleştirildiğinde genel olarak beklenilmeyen çok
şiddetli etkilere neden oldu.Gemi sadece beklenildiği gibi radar'da görünmez
olmakla kalmadı çıplak gözlede görünmez oldu.Ve sonraki tetkiklerde geminin kütle
olarakta uzay/zaman çerçevesinden çıkmış olduğu anlaşıldı.Başka bir anlamda
gemi boyut değiştirmişti! 1943 teknolojisinin bilinen koşulları içerisinde
deney bilimde göze çarpan yeni bir buluş olmasına rağmen bu deneye
katılan mürettebat açısından deney tamamen fiziksel ve zihinsel olarak olumsuz yan
etkilere sahipti.Bu olayın tamamı resmi olarak saklanmıştır. Savaştan sonra
philadelphia deneyinin teknik sorumluluğunu yönetmiş olan Dr. John von Neumann'ın
yönetiminde araştırma devam etti. Doktorun verdiği emirler bu deneye katılan
insanların zihinlerini bozan şeyin ne olduğunun öğrenilmesi yönündeydi.
Niçin bu deneye katılan insanlar bir yan etkiye maruz kalmadan ara boyutsal alanda
kalamadılar? Newyork Long adasında bulunan ''Brookhaven National'' laboratuvarlarında
insan faktörü ile ilğili bilimsel çalışmalar başlatıldı.Bu çalışma phoenix
projesi olarak biliniyordu. Von Neumann sadece modern bilgisayar ve matematiksel bir
alanda yeni keşifler yapan bir deha değildi.İkinci dünya savaşından sonra
müttefiklerin elegeçirdikleri 'Nazi'lere ait insan psikolojisi ve zaman boyutları
konularında yürütülen araştırmaların dahil olduğu' çok büyük bilgi üssüne ait
askeri sanayi kompleksindeki cihazları ve donanımları kullanabilecek düzeyde bir bilim
adamıydı..
Aşağıda Montauk Projesi bünyesinde
kullanılan cihaz ve şemalara ait bir kaç örnek:
Von Newmann phoenix projesi
dahilinde insanların zihinlerini makinelere bağlamak amacıyla denemede(deneyde)
kompleks radyo techizatı ile bilgisayar teknolojisini birleştirmeye
çalıştı.Çabaları oldukça başarılıydı.Bu deneylerden yıllar sonrası, insan
düşünceleri ezoterik kristal radyo alıcıları ile alınabiliyordu.. Ve bu düşünceler bilgisayara aktarılıp depo
edilebiliyordu.Ve bu düşünce modelleri bir bilgisayar ekranında görülebiliyordu.Bu
teknik geliştirilerek zihin okuma makinaları ve zihin kontrolü tekniğine kadar
teknoloji geliştirilmişti.En sonunda phoenix projesi insan belleğinin ve zihnin
fonksiyonlarına dair epey bilgi elde etmişti.Bu projenin geliştirilmesini isteyen
Congress'e araştırma sonuçları iletildi. Congress ve proje'yi yürütenler kendi
belleklerinin de kontrol edilmesinden korktukları için projenin iptalini istediler.Ancak
Montauk Projesine katılan insanlar bu projeyi durdurmak istemiyordu.Bu insanlar projeyi
daha da geliştirerek Işınlama ve zaman yolculuğu teknolojisi konusunda tam bir
kontrole sahip olmak istiyorlardı.Bu proje çerçevesinde insanın parapsikolojik
yeteneklerini içeren düşünce gücü üstündede çalışmalar
yapılmaktaydı.Düşünce gücü ile metal çubuklar bükülebilmekte ve eşyalar havaya
yükseltilebilmekteydi.Fakat deneye katılanların merak ettikleri şey düşüncenin
zaman üstüne yönlendirilmesiyle zaman akışında bir sapma yaratıp
yaratılamayacağıydı.Araştırmalar iki yöndeydi; hem insan zihninin potansiyelleri
hemde teknolojinin potansiyellerini içeren araştırmalar yürütülmekteydi.Yıllar
süren araştırmalar sonucunda yoğun çalışmalar ve korkunç deneyler sonrası zaman
yolculuğuna izin veren zaman kapıları açıldı.Deneyler sonucunda Montauk projesi
bünyesinde son olarak(olasılıkla) orijinal philadelphia deneyi ve 1943'lü
yıllara kadar geriye açılmakta olan bir zaman girdabı(Time Vortex)
yaratıldı. Montauk projesi bünyesinde yaratılan zaman kapıları, bu deneye
dahil olan Preston hem de Duncan Cameron'un hesaplarına göre tam anlamıyla kontrol
edilemiyordu. Zamanda ileri ve geri gidip gelinebiliyordu fakat bazı şeyler kontrol
dışındaydı.Duncan bir grup insanla birlikte bir araya gelip projenin durdurulması
yönünde karar aldı.
...AL BİELEK phoenix
projesinin en son safhalarıyla ve bu projede bulunan görüşlerle ilgilenileceğini
söylüyor; Al Bielek olarak ben bu projeye 1953 'te katıldım.Operasyonların son
safhasında zaman tünellerini yönetmek için kullanılan psişik
sandelye arasında ortak sınırı oluşturan bilgisayar ve
bilgisayara bağlı ezoterik kristal radyo alıcıları bulunmaktaydı.
Al Bielek : [ Projenin ilk safhaları
çok zordu .Sistemler doğru çalışmadılar ve pek çok problem vardı. Ben Al
Bielek olarak ve Duncan Cameron 'la Preston Nichols'da yine kendileri olarak deneye
katıldılar.Proje zaman tünellerini meydana getirdi[ The project generated the time
tunnels]. İnsanlar uzay ve zaman içerisinde bu tüneller sayesinde seyahat
edebiliyorlardı.Ancak onlar Montauk'ta devam eden projelere katılmakla birlikte
''zamanda bir şuur transferi gerçekleştirerek ve geçmişteki bedenlerine kendilerini
naklederek'' philadelphia deneyine de katıldılar.Biz hala projelerin hepsinin ne
olduğunu bilmiyoruz.Tüneller için gerekli olan teknoloji bize uzaylılar tarfından
verildi.En önemlisi sürüngenler sınıfından olan Orion grubu ve 2. grup olarak
Leverons adıyla çağrılan uzaylılar.En çok yardım sağlayan grup Sirius A 'dan
dı.Bu gruplar bizim hükümetimizle gizli bir şekilde çalışıyorlardı.Hükümetin
amacı kendi teknik sistemlerini daha da otomasyona çevirmek ve bellek kontrol
tekniklerini geliştirmekti. Pek çok değişikliklerden sonra 1977 yılları dolayında
tüneller tam olarak işler vaziyete geldi. 1979 yılında da istedikleri tüm sonuçları
aldılar. Projenin durdurulduğu 1983 yılının 12 Ağustos gecesine kadar sonuçları
aldılar.Ve proje, projeye katılanlarca içten sabote edildi.
Phoenix projesinin yararlarından biri
zaman tünellerinin kullanımı ile yakın gezegenlere gidilebilmesiydi.Nazi
döneminde elde edilen zaman boyutları hakkındaki bilgiler sonucunda Almanlar
1947'de kendi araştırma laboratuvarlarında bir zaman tüneli etkisi yaratarak
kendilerini yakın gezegenlere ışınlayabiliyorlardı.Birleşik devletler Rus
araştırmacılarla birleşerek 1962'de Mars'a gitmişlerdi.Bu araştırmalar resmi bilim
literatürlerinin dışında küçük grupların büyük finanslarla yürüttükleri
deneysel çalışmalardan ibaretti ve bu deneyleri yapanların ulaştıkları nokta elde
edilen bilgiler gizli dosya arşivlerinde hala bir sır olarak açıklanmayı
beklemektedir.
Rus'lar 1962'de zaman tüneli etkisini
kullanarak Mars'a gittiler ve ordan dünyaya bilgi gönderdiler. Mars'taki
araştırmacılar : <<Mars'ta araştırılmasını istediğiniz yerin Mars
yüzeyindeki koordinatlarını bize verin.Biz burayı araştıracağız dediler.>>
Çünkü onlar zaman tüneli açma tekniğini kullanarak uzayın ve zamanın herhangi bir
koordinat noktasına kendilerini nakil edebiliyorlardı (Teleportasyon).Böylece Mars'ın
verilen koordinatlarına gittiler.İlerleyen teknoloji sayesinde zaman tünellerini
işletmek için talep edilen tüm koordinatlar ve bilgi, manyetik bir kasete kayıt
edilir.Ve siz bu kaseti alıp bilgisayara koyabilirsiniz.Böylece insan beynini
zaman/uzayda koordinatları ayarlayıp belirleyen bir araç gibi kullanan psişik
sandelyeye gerek kalmadan direkt bilgisayar sistemiyle istenilen yerleşim alanına giden
zaman tünelini açabilirsiniz.Çünkü bilgisayar, gök bilimine ait olan, tüm Dünya
hareketleri, Güneş Sisteminin Hareketleri gibi bilgileri içerir ve hepsi bilgisayar
içinde mevcuttur.Böylece herhangi bir anda holografik taramayla bulunduğumuz noktanın
gideceğimiz noktaya olan mesafesi, konumu belirlenmiş olacağından o bilinen noktaya
doğru zaman/mekan kayması etkisiyle kendimizi transfer edebiliriz. ]
Al Bielek: Mountauk projesinde
çalışanlardan biride Matthew Zaret' ti. Matthew Zaret ve Preston Nichols teknik
istasyon ustalarıydılar. Zaret benim önerim üzerine 1980'de görevinden
ayrıldı.Prof.Zaret Radyo Frekans vericilerinin(RF transmitters)hepsini çizdi ve inşa
etti.Zaret görünmezliği sağlayacak ve zaman tünellerini oluşturabilecek
güçte elektromanyetik alanlar üreten dev bobin planlarını çizmekle
görevlendirilmişti.Prof.Zaret yüksek güçte RF verici sistemleri, Radar ve
modülatör sistemleri üzerine bir uzmandı.Prof.Zaret Montauk projesi için en son özel
bir Amplitron(yükseltici/ Radyo Frekans Tüpü) tasarımını yapmıştı.
Çetin Bal: Philadelphia ve Mountauk projesinin
teknik sistemlerinin teorik temeli 'zamanın bir dalga olması' kuramını esas
almaktaydı.Bu proje çerçevesinde ''zaman'' bir dalga yapısı olarak
görülmekteydi.İleri ve geri olmak üzere iki zaman dalgası vardır.Ve zamanın bu
dalga yapısı yüksek güçteki radyo frekans alanları ile sekteye uğratılarak zaman
ve uzayda bir çatlak yaratılabilir.Yani zaman eğilip bükülebilir...Kısaca
bu deneylerin öngörüsü buydu!
-----------------------------------------------------------------------------------------
Çeviri :Çetin BAL / İnternet
dökümanlarından notlar
Hiçbir
yazı/ resim izinsiz olarak kullanılamaz!! Telif hakları uyarınca bu
bir suçtur..! Tüm hakları Çetin BAL'
a aittir. Kaynak gösterilmek şartıyla siteden alıntı yapılabilir.
The Time Machine Project © 2005
Cetin BAL - GSM:+90 05366063183 -Turkiye/Denizli
Ana Sayfa /İndex /Roket bilimi /
E-Mail /CetinBAL /Quantum Teleportation-2
Time Travel Technology /Ziyaretçi
Defteri /
Duyuru
/ UFO Technology
Kuantum Teleportation /
Kuantum Fiziği
/Astronomy