Zaman Yolculuğunu Araştırma Merkezi © 2005 Cetin BAL - GSM:+90 05366063183 -Turkey / Denizli GEMİLERİN İÇİNDE
UFO’lar tarafından
kaçırılanlar , kendilerini ilk olarak antreye benzeyen küçük , karanlık
bir odada bulurlar. Fakat kısa bir süre sonra kendilerine çeşitli
yöntemlerin uygulanacağı daha büyük odalara alınırlar. Bu odalar ,
duvarlardaki gizli aydınlatmalar ile biraz sisli fakat oldukça aydınlık
bir görünümdedirler. Bazen ortam karanlık , serin ve nadiren de kötü
kokulu olabilir. Duvarlar ve tavan kavisli , genellikle beyazdır. Zemin
ise koyu renkli , bazen siyah renklidir. Çeşitli katlar ve
girintilerden oluşan yapının duvarları bilgisayara benzeyen aletlerle
çevrilidir. Eşyalar oldukça azdır ve tamamen vücudu destekleyen
tarzdadır.
İçerisi genellikle
steril , serin , mekanik ve hastane görünümlüdür. Kaçırılan kişiler
geminin içinde çeşitli işlerle meşgul haldeki uzaylı yaratıklarla
karşılaşabilirler.
Uzaylılar , çeşitli
şekillerdedir. Uzun yada kısa olabilseler de genellikle parlak , saydam
varlıklardır. Çoğunun vücudunda tamamen olmasa da saydamlıklar vardır.
Sürüngene benzeyenlerin genellikle mekanik işlerle ilgilendiği
görülmüştür. En çok karşılaşılan yaratık tipi , 3-4 feet uzunluğunda
küçük insansılar olan “ GRİLER “dir.
Bu yaratıkların
armuda benzeyen büyük kafaları , 3-4 adet uzun parmaklı uzun kolları ,
ince gövdeleri ve uzun ince bacakları vardır. Bazı istisnalar dışında
cinsel organları görülmemiştir. Vücutlarında herhangi bir tüy ve
kulakları yoktur.
Basit görünümlü burun
delikleri vardır. Her hangi bir duygu yansıtmayan ağızları ince bir
çizgi halindedir ve açıldığı nadiren görülür. En belirgin özellikleri
kocaman yuvarlak ve siyah gözleridir. Bu gözlerin içinde göz akı yada
göz bebeği bulunmaz. Gözlerinin insanı etkileyen bir gücü vardır.
Kaçırılan kişiler bu gözlere baktıklarında, sanki içlerini görüyorlarmış
gibi gelir ve de kendini kaybetme hissi yaşadıklarının belirtiyorlar.
Yaratıklar
birbirleriyle telepati yoluyla haberleşiyorlar. Genellikle tek parça ,
oldukça sade benzeri bir giysi giyiyorlar. Giysilerinin üzerine
başlarını örten bir başlık oldukça yaygın.
YAPILAN İŞLEMLER
Gemilerde , kaçırılan
kişilere uygulanan işlemler iki guruba ayrılabilir. Fiziksel işlemler
ve gözleme dayalı işlemler.
Kaçırılanlar genellikle çıplak bir halde saatlerce süren incelemelere maruz kalırlar. Uzaylılar öncelikle büyük siyah gözleriyle dikkatlice bakarak uzun süre insan vücudunu incelerler. Bu inceleme sırasında kişiler sanki beyinlerindeki her bir düşüncenin ayrı ayrı incelendiğini hissettiklerini söylerler. Daha sonra çeşitli aletler yardımıyla vücutlarından saç, deri ve benzer örnekler alınarak incelenir.
Kullanılan aletler
vücudun her parçasını incelemek için özel olarak tasarlanmıştır ve
bunlarla burun , sinüsler , gözler , kulaklar , kollar , bacaklar ,
ayaklar , karın , jenital organlar ve bazen de göğüs bölgesi incelenir.
Bazı durumlarda kaçırılan kişinin beynine ameliyat yapıldığı ve sinir
sistemine müdahale edildiği belirtilir. Bunların yanında uzaylıların en
çok önem verdikleri kısım insanların üreme organlarıdır.
Kullandıkları
aletlerle karın bölgesinden yada jenital organlardan girerek
erkeklerden sperm , kadınlardan yumurta örnekleri alırlar. Bu işleme
maruz kalanlar uzaylılar tarafından hamile bırakıldıklarının , daha
sonra bu ceninlerin vücutlarından alındığını iddia ederler.
Ayrıca bu kişiler, vücutlarından alınan ceninlerin geminin çeşitli
bölümlerinde bir takım işlemlere maruz bırakıldığının ve daha sonra
bunlarla uzaylı-insan karışımı melez bir ırk yaratıldığına şahit
olduklarını belirtirler. Gemi içerisinde bu yöntemle büyütülmüş çocuk,
genç ve yetişkin kişiler bulunur ve uzaylılar bu insanların bizim
özelliklerimizi taşıdığı açıkça bellidir.
Sonuç olarak ,
kaçırılan kişiler üzerinde uygulanan bu fiziksel ve biyolojik
çalışmaların , uzaylıların genetik mühendislik yöntemleriyle
insan-uzaylı karışımı melez bir ırk yaratma
amaçlarıyla ilgili olduğu anlaşılmaktadır.
BİLGİLENDİRME VE BİLİNÇ
KAYBI
Kaçırılma olayları ile
ilgili diğer bir önemli teori de , uzaylıların , kaçırdıkları
insanların bilinçlerini geliştirdikleridir. Uzaylılar , uyguladıkları
yöntemlerle bu insanların duygusal ve ruhani yapılarını geliştirerek
onların hayata bakış açılarını , düzen ve barış hakkındaki görüşlerini
olumlu yönde değiştirmişler , bu insanlara , yaşadıkları dünyadaki
şiddet ve yok etmeye dayalı bilinci engelleme amaçlı sorumluluklar
aşılamışlardır.
Bu prosedür,
uzaylılarla insanların zihinsel bir bağ kurarak bilgi aktarımı ve bu
görüntülerin gemideki monitör benzeri cihazlardan diğer kişilere de
gösterilmesi şeklinde gerçekleştirilmiştir. Bu görüntüler arasında yer
alan , dünyanın nükleer bir felaket sonucu yok olması , uçsuz bucaksız ,
kurak ve üzerinde yaşanılamayacak haldeki yer yüzü görüntüleri ve dev
depremler , ateş fırtınaları , sel baskınları sonucu dünyanın kıyamete
benzer bir durum yaşaması , hatta dünya yüzeyinin kırılarak dünyanın
yarılması , İzleyen insanları , barışı sağlamazsak gelecekte
karşılaşabileceğimiz tehlikeler hakkında bilinçlendirmiştir.
Uzaylıların
söylediğine göre insan ırkı , onların varoluşunu kabullenmeye henüz
hazır değil .Eğer toplu bir temas yaşanacak olsa , normal hayatımızda
tanımadığımız , anlamadığımız , bizden farklı olan herkese davrandığımız
gibi onlara da düşmanca davranacak , evrensel barış için yapılan bütün
çabalar sonuçsuz kalacaktır ..
Uzaylı varlıkların
istedikleri yaşam biçimimizi değiştirmek değil , insanlara evrensel bir
bilinç hakkında bilgiler vererek onların doğru olan yaşama biçimini
seçmelerine yardımcı olmaktır.
Bazı kişilere dünyanın
kaderi , insan zihninin kontrolü hakkında ve benzer şekilde evrimleşerek
‘iyi’ yada ‘kötü’ hallere gelmiş başka ırklar hakkında bilgiler
verilmiştir.
FİZİKSEL
ETKİLER
Kaçırılanların maruz
kaldığı fiziksel müdahaleler önemlidir. Bu insanlar , vücutlarında
ortaya çıkan kesik , çürük ve yara izlerinin gemide yaşadıkları işlemler
sonucu ortaya çıktığından şüpheleri olmadığını söylüyorlar. Ayrıca bir
çok kadın tanık , kaçırılmadan önce hamile olduklarını , gemide
uygulanan işlemlerden sonra hamileliklerinin sona erdiğini belirtiyor.
Bu deneyimleri yaşayan bir çok kişi , sonraki yaşamlarında elektrikli
aletlere dokunduklarında bu aletlerin düzgün çalışmamaya başladığını
görmüş.
Kaçırılma
olaylarında sıkça rastlanan bir durum da , uzaylıların bir takım izleme
aygıtlarını bu insanların vücuduna yerleştirmeleri. Bu aygıtlar
özellikle kafatasının içine yada burun gibi bölgelere yerleştiriliyor.
Böylece temas kurdukları bu insanları 24 saat izleyebiliyorlar. Bu
aygıtlar deri altına yerleştirilen küçük nodüllere benziyorlar .Bazı
vakalarda bu türden izleme aygıtları bulunmuş ve elektromisroskobik
ortamda analizleri yapılmıştır.
KAÇIRMALARIN DEVAMI VE
YERLEŞTİRİLEN CİSİMLER
Kesin olan
bir şey var ki , kaçırılma olayları bunu yaşayan insanların hayatlarını
tamamen değiştiriyor. Bu tür karakter değişiklikleri dört şekilde
gerçekleşiyor:
İlk olarak , kaçırılan
kişilerin maruz kaldıkları işlemler , kendi rızaları dışında
kaçırılmaları , paralize edilmeleri ve tanımadıkları varlıklar
tarafından kobay olarak kullanılmaları bu insanların ruhsal yapılarını
sarsmaktadır. İkinci ; kaçırılan kişiler , hayatları boyunca yalnızlık ve çevresine yabancılık hissediyor. Çevrelerindeki insanlarla uyum sağlayamıyor ve onlardan dışlanmış , farklı hissediyorlar.
Üçüncü olarak , bu
insanlar daha önceden inandıkları bilgilerin ve fizik kurallarının
inanılmaz derecelerde alt edildiğini görünce bir çeşit şok yaşıyorlar.
Hayatları boyunca evrende yalnız oldukları düşüncesi ile yetişmiş olan
bu kişiler , bizden daha ileri teknolojilere ve zekaya sahip
uygarlıkların varlığını kabullenmekte güçlük çekiyorlar.
Son olarak ,
Kaçırılmaları sırasında maruz kaldıkları incelemeler , yaşamları
boyunca karşılaşacakları rahatsızlıklar yaratabilmekte. Bu
rahatsızlıklar , vücutlarında ameliyat edilen bölgelerde oluşan ağrılar
, baş ağrıları , ürolojik, jenital sorunlar , sinüslerde rahatsızlıklar
, cinsel işlev bozukluklarının yanı sıra hastanelerden , iğneden korkma
, kapalı yerde kalamama gibi psikolojik rahatsızlıklar olarak ta ortaya
çıkabiliyorlar.
ZİHİNSEL DEĞİŞİMLER
İnsanlar ve uzaylılar
arasında gelişen ilişkiler akıllara uzaylıların düşüncelerinin ne olduğu
sorusunu getiriyor. Bu yaratıklardan insanlarla temas kuranların iyi ve
barış amaçlı oldukları gibi buraya gelmeseler de savaşçı , kötü niyetli
yaratıkların varlığından da bahsediliyor. Özellikle ‘griler ‘ denilen
yaratıklar insana fizik ve davranış olarak benziyorlar.
Sonuç olarak kaçırılan kişiler zorluklarla karşılaşsalar da edindikleri deneyimlerle , evrendeki kozmik dizayn içerisindeki yerleri ve yaşadıkları gezegenin sistemi ile barış ve uyum içerisinde yaşamak konusunda bilgi sahibi kişiler oluyorlar. Yaşamın kendisine duyulan saygı ve doğanın gizemli yapısının bir parçası olma bilinci , dünyanın içinde bulunduğu çevresel kriz ve duyarsızlık ortamında bizlere bir umut ışığı olabilir. Alıntı /kaynak: http://www.siriusufo.org Hiçbir yazı/ resim izinsiz olarak kullanılamaz!! Telif hakları uyarınca bu bir suçtur..! Tüm hakları Çetin BAL' a aittir. Kaynak gösterilmek şartıyla siteden alıntı yapılabilir. The Time Machine Project © 2005 Cetin BAL - GSM:+90 05366063183 -Turkiye/Denizli Ana Sayfa /index /Roket bilimi / E-Mail /CetinBAL/Quantum Teleportation-2 Time Travel Technology /Ziyaretçi Defteri /UFO Technology/Duyuru |