M.S. 2150 Thea Alexander, Jon Lake, Carol, Lea, Rana, Victor, Karl, Neda, Elgon, Sela Geleceğin dünyasına yaptığınız yolculuk bugünkü hayatınızı değiştirebilir.
- Doğru özneldir. (Kişiye özgüdür). İnsan neye inanırsa kendisi için o doğrudur. - Ancak öğrenmeye hazır olabilen öğrenebilir. Öğrenci hazırsa öğretmen ortaya çıkar. - İnsanın ruhu, kusursuz biçimde dengeli makrokozmozun ayrılmaz bir parçasıdır. - İnsan, bütün varlıklarla şu anda, geçmişte ve gelecekte bir olduğunu ve makrokozmik kökenini geçici olarak unutmuştur. - Bir şey yapmak istediğimizde gerekli olan sadece istemek ve bunu uygulamakta kararlı olmak. - İnsan, yaşamı ve gerçeği bir mikroskobun sınırlı görüş alanıyla görür. Oysa bizim sınırlı görüş alanımızın hemen ötesinde bulunan birleştirici, uyum sağlayıcı makrokozmik gerçekleri neredeyse tamamen göz ardı eder. - At gözlüklerimizi, alışık olduklarımızın dışındaki herşeye karşı kendimizi kapayacak veya bunları dışlayacak biçimde dar tutuyoruz. Sonuçta kendimizin, başkalarının ve evrenle olan ilişkimizin sınırsız ama çaba gerektiren makrokozmik gerçeğini görmek yerine, bu gerçeğin son derece kısıtlı, ama bize pek rahat gelen mikroskobik bir parçasıyla yetiniyoruz. - Gelecekte Din, insanların daha çok bir yaşam biçimi olacak. Buna da makro felsefe denilecek. - Makrokozmik bölünmez bir bütündür. Herşey bir bütündür. - Sınırlı bakış açısı, sınırlı inançları olan mikro adam neredeyse tümüyle yok olmadan (bilinçlerde ilerlerme olmadan) Makro toplum var olamaz. - Makro adam koşulların kurbanı olmadığını, kendi kaderinin, kendi gerçeğinin yaratıcısı olduğunu bilir, yaşamın sadece kendi gelişmesi için kendi seçdiği deneyimleri içerdiğini bilir. - İnsan, önyargı ve korku duvarlarını yıkmaya başladığında duygusal ve ruhsal açıdan Makro adam olmaya başlıyor. - Makrokozmozda ölümsüz bir ruh olduğunu hatırlayacak düzeyde bir bilince eriştiğinde ise, zihinsel olarak Makro adam olmaya başlıyor. - Makrokozmik birlik içinde olduğunu idrak ederek, evrensel dönüşüne başlıyor. - Bazı ruhlar -hepsi değil- korkudan titremeyi, kuşkuyu, kendini ayrı hissetmeyi, çatışma heyacanını ve tabii fiziksel zevk ve acıları deneyimlemek için bedenlendiler. Böylece enkarne oldular. Nerden, ne amaçla geldiklerini unuttular. - Bilinçlerin azalması sonra tekrar tekamül yoluyla kazanılması süresi içinde Makrokozmosun kendisi deneyim kazanıyor. - Tekrar doğuş (reenkarnasyon) bir kuram değil, gerçeğin ta kendisidir. - Yoksulluk, hastalık, adaletsizlik, ölüm gibi şeyler mikro bilinç düzeylerde vardır. Makro bilinç düzeyinde bunlar asla yoktur. - İnsan, geçici olarak oynadığı role gerçek benliğini yitirecek kadar dalmış ve o rolü seçenin sadece kendisi olduğunu unutmuştur. Geniş açıdan bakıldığında ortada herhangi bir adaletsizliğin söz konusu olmamasının nedeni budur. Çünkü her ruh oynadığı her rolü kendisi seçmiştir. - Sonunda herkes bu uykudan uyanıp, Allahın kendisiyle bir olduğunu idrak edecek. - İnsanlar, yaşadıkları gerçeği kaldıramaz hale geldiklerinde, kendilerine düşsel bir dünya yaratırlar. (Delirirler). - İdrak ne kadar yükselirse, fiziksel beden de o kadar kolay denetim altına alınır. Amacımız kendimizi sınırlı, düşük titreşimli fiziksel varlığımızdan tamamen özgürleştirmektir. - Parça bütünden ayrı olamaz. - Aile, ekonomik sınıfi, din, ulusallık, kültürel ve ırksal bölünmeler ortadan kaldırılmadıkca Makro toplum oluşturulamaz. - İnsan, kendini başkalarından ayrı ve üstün hissetmenin özgürlüğünde bulmak ister. - Bencil olma ve kendi mutluluğuna başakalarınkinden daha fazla önem verme, rekabet, savaş, başkalarını yok etme, aşırı tüketimle kirlilik yaratma, aşırı üreme ve işbirliğini reddetme özgürlüklerinden insan uzaklaşmalıdır. - Sevgiyi belirleyen şey, kişinin bilinç düzeyidir. - Mikro bilinç düzeyinde aşk, kıskanç bir sahiplenme duygusuyla kendini gösteren kuşku ve kuruntu dolu bir bağımlılıktır. - Başkalarına yaptığımız herhangi bir şeyi kendimize yapmış sayılırız. - Başkalarını hangi ölçüyle ölçersen, karşılığında sana da aynı ölçü uygulanacaktır. - Her etki, eşit güçte karşıt bir tepki doğurur. - Ne edersen kendine, edersin kendi kendine. - Sana nasıl davranılmasını istiyorsan, başkalarına da öyle davran. - Bilinçli zihnimiz, yaşamımız, kendimiz, duygularımız hakkında bir resim yapıyor ve bilinç altımız bu resmi hakim bilincimizin inançlarıyla mükemmel bir uyum içinde madde dünyasına aktarıyor.(YARATMA). - İnsanlar kendilerini ve çevrelerindeki dünyayı nasıl algılıyorlarsa, ancak öyle davranabilirler. Ve bu algıları tamamen inançlarına ve yaşam felsefelerine göre belirlenir. - Daha geniş bir resim görmek için daha geniş bir açıya ihtiyacımız vardır. - Gerçeğimizi baskın düşüncelerimiz biçimlendirir. - İnsan bir şeyi, onun hakkında konuşurken değil, onu uygularken gerçek anlamda öğrenir. - İnsanın davranışı her zaman inançlarının ürünüdür, inançlarıda yaşam felsefesini oluşturur. - Sadece kendi yaratmış olduğumuz olayları deneyimleriz. - Başkalarıyla birlikteyken, kendini onlarla ilişkilerinde yetersiz bulduğunda rahatsız olur ve hoşnutsuzluk duyarsız; bu da sadece onların senin için bir tehlike oluşturduklarını hissetdiğinde olur. - İnsanlar başkalarında ancak kendi olumsuz geçmişlerini gördüklerinde en büyük korku ve nefreti duyarlar. - Makro felsefeye göre; öğrenmek sadece hatırlamaktır. - Her konudaki öğrenim için iki etkenin gerekli olduğunu hatırlamak zorundasın; saf istek ve yeterli inanç. - Saf istek, olması çok istenen bir şeyin olacağı gerçeğini sevinç ve sukunetle kabul etmek anlamına gelirken, endişe yüklü istek olması çok istenen bir şeyin gerçekleşmeyeceği korkusu olarak tanımlanır. - Rastlantılar hazırlanmış ortamlardır. - Elimizdekini yitirme kaygımız, üst bilinç düzeyine erişmemizi engeller. - Her başarısızlık gerçekte bir başarıdır. - Hiçbir fiziksel çirkinlik, düşüncelerdeki çirkinlikle boy ölçüşemez. - Kin, Hırs, Şehvet, Öfke, Nefret, Bağımlılık ve kıskançlık duygularından arınmadıkca Ego benliğin esiri olmaktan kurtulamayız. - İnsan, yanında aşağılık duygusuna kapıldığı birinden nefret etme eğiliminde olur. - Beyin gücümüz, bedendeki yedi salgı merkezini etkilemek için kullanıldığında fiziksel görünümde değişiklik meydana gelebilir. - Korkmadığımız şeyler bize zarar veremez. - İnsan neden korkarsa o başına gelir. - Olan neyse onun kendi mükemmel eserimiz olduğunu bilerek, bunu sevinçle kabul etmeliyiz. - Hiç bir şeyi vaz geçilmez bir tutku haline getirmemeliyiz. - Bütün bunalımlar bastırılmış isteklerden kaynaklanır. - Düşünce ve duyguların fiziksel bedenimize ve bu bedendeki bütün değişimlere biçim verdiğini öğrenmeliyiz. - Varlığımız her hücresi düşünce ve duygularımızdan aldığı komutu sadakatle yerine getirir. - Kendisini yücelten kişi aşağılanmaya mahkumdur. - İnsan, kendisine ve başkalarına Makro açıdan bakabilirse, korku, yalnızlık duymayacak ya da herhangi bir deneyimden kaynaklanan hoşnutsuzluğu yaşamıyacaktır. - Yargılama ki yargılanmayasın. - Beden, zihin ne emrederse yanlızca onu yapar. - Başkasına zarar vermeye çalışan, sadece kendisini inciltir. - Öfke, istenmeyen bir durumu değiştirmekte yetersiz kaldığını hissetmekten kaynaklanır. İnsan öfkeyi gerçekte kendisine karşı duymaktadır. - Mikro adam genellikle, hoşlanmadığı deneyimlerin sorumluluğunu kabul etmeyi red eder ve farkında olmadan suçu başkalarının üzerine atar, kendine duyduğu öfkeyi ve nefreti başkalarına yöneltince de kendisini aklanmış hisseder. - Makro gerçeğe göre insan, ancak kendi hatalarından aldığı dersi hatırladığı (hatalarını kabul ettiği ) zaman öğrenebilir. - Geçmişini unutan onu tekrarlamaya mahkumdur. - Makro bakış açısına sahip biri, her şeyin aynı andan iyi ve kötü, çirkin ve güzel olduğunu hem başarısızlığı hem başarıyı birlikte barındırdığını bilir. - Sadece evrenin mükemmel olduğunu ve neyi seçmişsek yalnızca onu deneyimleyebileceğimizi söyler Makro felsefe. - Herkes her şeyin bir olduğunu öğrenecek (Uyanacak). - İnsanların tüm sorunları, yaşamımzıdaki kaçınılmaz değişikliklere direnmekten ve bunlara karşı savaş vermekten kaynaklanır. - Eğer başınıza gelen her şeyi sevgiyle kabul edebilirseniz, geleceğinizde kötü ya da sevimsiz olarak niteleyebileceğiniz hiçbir şey olmaz. - Ruhun daha üst bilinç düzeylerine doğru gelişme süreci içinde aşması gereken en son ve en büyük engel benlik duygusudur. - Gelecekle ilgili şeyler sadece olasılık olarak bilinebilir ya da tahmin edilebilir. Çünkü istek ve inançlar değiştikce bunlar da değişirler. - Mikro toplum çekicidir. çünkü bencilce isteklerin doyurulmasına veya bazı çabaları gösterenlerin yurtsever, devlet adamı ya da kahraman olarak alkışlanmalarına fırsat verir. - Kişilik sadece mikro açıdan bakıldığında vardır, gerçekte hiç bir zaman ayrı bir birey olmadık. - Geçmiş, şimdi, gelecek gibi kavramların sadece birer mikro iliizyon olduğunu anlayacaksın. - Olan herşey eşzamanlıdır. - Zaman yoktur boyut farklılığı vardır. - Her insan öleceği anı(zamanı) kendisi seçer. Bu seçim genelde bilinçli zihinle değil, ama bilinçaltıyla ya da ruhsal düzeyde yapılır. - Kendini bağışlamak kendini kabul etmektir. - Eğer kendini bağışlarsan, hatalarını olumlu bir biçimde kabul eder, böylece onları başarıya dönüştürmeyi ve gerekli dersi alarak gelişmeyi öğrenebilirsin. - Kendimizi sevgiyle tamamen kabul edebiliyorsak, ancak o zaman benliğimizin tümüne bakabiliriz. - İnsan çektiği bütün hastalıkları ve uğradığı bütün zararları, haksızlıkları gerçekte kendisi meydana getirir. - İnsanın şaşkınlığı ve duyduğu dehşet de kendisini hep ürküten o boş inançlarından kaynaklanır. - Mikro bakış açısına göre insan için önemli olan, başkasından üstün olduğu duygusuna kapılmaktır. - Mikro insanda, büyüklenme duygusu ve başkaları üzerinde egemenlik kurma isteği vardır. - Bilinçli zihnimizle neyi kınıyorsak, kesinlikle o deneyimi kendimize çekiyoruz. - Bir şeyden nefret edebilmemiz ya da hoşlanmamamız için onun kendi benliğimizde de var olması gerekir. - Kalben saf ve temiz olana herşey saf ve temiz gelir. - Bir zihnin gelişkinliği, kabul edilemez görüneni kabul edebilmesiyle ölçülür.
Evrensel Bilgiye Açılan Kapılar Çetin BAL : M.S. 2150 Yorum 2150 A.D. (M.S.2150) H içbir yazı/ resim izinsiz olarak kullanılamaz!! Telif hakları uyarınca bu bir suçtur..! Tüm hakları Çetin BAL' a aittir. Kaynak gösterilmek şartıyla siteden alıntı yapılabilir.The Time Machine Project © 2005 Cetin BAL - GSM:+90 05366063183 -Turkiye/Denizli Ana Sayfa / İndex / Ziyaretçi Defteri / E-Mail / Kuantum Fiziği / Quantum Teleportation-2 Time Travel Technology / Kuantum Teleportation / Duyuru / UFO Technology |