Time Travel Research Center © 2005 Cetin BAL - GSM:+90  05366063183 - Turkey/Denizli 

CONE BULUTSUSU
 

Yayılmış bir bulutsu olan cone nebula aslında bir yıldız oluşum bölgesi. Yılbaşı ağacı kümesi ise keşfi bulutsudan 1 yıl önce yapılan bir açık kümedir.


--------------------------------------------

ATBAŞI BULUTSUSU

Karanlık bölge ön tarafta kalan ve ışığı soğuran bir karanlık bulutsudur. Mavi ve kırmızı renkler bölgedeki toz ve hidrojen'in varlığını göstermektedir.




-------------

ETA CARINAE BULUTSUSU

Dev bulutsu samanyolunun en büyük HII (iyonize olmuş H gazından meydana gelir) bölgelerinden biridir. Eta Carinae ise samanyolunun en büyük kütleye ve ışınıma sahip yıldızıdır.
 
 





----------------------------------

TİKİ SPİRAL GÖKADA

Birbirinden çok uzak mesafelerde bulunan gökadalarda bazen çarpışabilmektedir. Böyle bir çarpışmada gökadayı meydana getiren milyarlarca yıldızın çarpışma olasılığı çok düşüktür. Olayın milyonlarca yılda meydana geldiğinide hatırlatmak isteriz.

----------------------------------------------------------

BÜYÜK MACELLAN BULUTU

Farklı filtrelerle, uzun pozlama yapılarak bulutsular ve bulutlar belirginleştirilmiş. Bulutsu ve bulut terimlerini karıştırmamakta fayda var. Bulutsu dan kasıt yıldız oluşum bölgeleri olan nebula, bulut'tan kasıt ise düzensiz gökadadır.

--------------------------------------------------------------------

Küçük Macellan Bulutu

Açıklama : Portekizli kaşif Ferdinand Macellan ve tayfasının, Dünya gezegeninin çevresini ilk kez dolaşırken güney yarımküre göklerini incelemek için çok fazla zamanları olmuştu. Bunun bir sonucu olarak, güney yarımkürede yaşayan gökyüzü gözlemcileri tarafından kolaylıkla görülebilen iki gökyüzü harikası Macellan Bulutları olarak tanınmaktadır. Bu uzay bulutlarının düzensiz cüce gökadalar oldukları ve onlardan daha büyük olan sarmal Samanyolu Gökadamızın uyduları oldukları da artık bilinmektedir. Yukarıda görülen Küçük Macellan Bulutu, aslında 15.000 ışıkyıllık bir alanı kaplar ve birkaç yüz milyon yıldız içerir. Yaklaşık 210.000 ışıkyılı uzaklıkta, Tukan Takımyıldızı içerisinde yer alan Küçük Macellan Bulutu; Büyük Köpek ve Cüce Yay gökadaları ile Büyük Macellan Bulutu'ndan sonra, Samanyolu'nun bilinen uydu gökadaları arasında en yakın dördüncü uydudur. Bu muhteşem görüntü, aynı zamanda ön planda yer alan iki küresel yıldız kümesi NGC 362 (sağ altta) ve 47 Tukan'ı da içermektedir. Olağanüstü güzellikteki 47 Tukan, yalnızca 13.000 ışıkyılı uzaklıktadır ve burada Küçük Macellan Bulutu'nun solunda görülmektedir.

---------------------------------------------------------

NGC 3603 İçinde Yıldızla Dolup Taşan Küme

Açıklama : Güneşten yalnızca 20.000 ışıkyılı uzaklıkta, aynı zamanda Samanyolu Gökadamızın yakınlarda bulunan Karina (Yay-Karina) sarmal kolunun da bir sakini olan, NGC 3603 yer almaktadır. NGC 3603, gökbilimciler tarafından Samanyolu'nun en büyük yıldız oluşum bölgelerinden biri olarak gayet iyi bilinmektedir. Merkezdeki açık yıldız kümesi, büyük bir ihtimalle bir veya iki milyon yıl önce meydana gelmiş tek bir yıldız oluşum patlamasında ortaya çıkan, Güneşimizden daha büyük kütleli binlerce yıldızı içermektedir. Aslına bakarsanız, yanı başımızda yer alan NGC 3603'ün, yıldızla dolup taşan çok daha uzak gökadaların nüfusunu artıran büyük kütleli yıldız kümelerinin uygun bir örneğini içerdiği düşünülmektedir. Kümenin çevresinde ise, enerji yüklü yıldız ışınımı ve rüzgârlarıyla biçimlendirilmiş ışıldayan yıldızlararası gaz ve örtücü tozlardan meydana gelmiş, doğuma hazır bulutlar yer almaktadır. Hubble'ın Gelişmiş Araştırma Kamerası tarafından çekilmiş olan yukarıdaki görüntü, yaklaşık 17 ışıkyıllık bir alanı göstermektedir.

--------------------------------------------------------------------

NGC 474 Gökadası : Uzay Karıştırıcısı
Açıklama :

NGC 474 gökadasına neler oluyor? Bu eliptik gökadanın bu kadar derinlikli çekilmemiş resimlerindeki görece özelliksiz görüntüsü dikkate alınınca, bu çoklu salma katmanları tuhaf bir biçimde karmaşık ve beklenmedik gözüküyor. Bu kabukların nedeni şu anda bilinmiyor; ancak bir ihtimal, geçmiş milyarlarca yıl içerisinde yutulan sayısız küçük gökadadan arta kalan gelgit kuyrukları olabilirler. Bir başka seçenek olarak, bu kabuklar, NGC 474'ün sağında yer alan sarmal gökada ile devam etmekte olan çarpışmasının, dev gökada içerisinde yarattığı yoğunluk dalgaları nedeniyle oluşturduğu "havuzdaki dalgacıklar" olabilir. Gerçek nedenden bağımsız olarak, yukarıdaki görüntü, büyük gökadaların çoğunun dış halelerinin gerçekten düzgün olmadığı, aksine yakındaki daha küçük gökadalarla sık sık yaşanan etkileşim ve yığılmaların tetiklediği bir karmaşıklığa sahip oldukları yolunda artan fikir birliğini, etkileyici bir biçimde gözler önüne sermektedir. Kendi gökadamız Samanyolu'nun halesi de bu tür bir beklenmedik karmaşıklığa örnektir. NGC 474 yaklaşık 250.000 ışıkyılı genişliktedir ve Balıklar Takımyıldızı yönünde, yaklaşık 100 milyon ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır.

----------------------------------------------------------------------------

Parlak Gezegenler ve Hilâl Evresindeki Ay
 
Açıklama :

Bu sıralar, sabahları erken kalkanlar, doğu ufku yakınında sabah yıldızı olarak görülen göz kamaştırıcı Venüs manzarasının tadını çıkarıyorlar. 7 Ekim tarihinde şafaktan önce çekilen bu gök manzarasının sağ üst tarafında Venüs yer alıyor. Manzara, aynı zamanda Hilâl evresindeki Ay'ı ve Satürn'ü (sol altta) de içeriyor. Aslına bakarsanız, yumruğunuzu kol uzunluğunda tutup baktığınızda, bu beş derecelik alan içerisinde hem Ay'ı hem de iki gezegeni kolaylıkla kapsamış oluyorsunuz. Dünya'nın gündüz tarafından yansıyan güneş ışığı olan dünya ışığı, Ay'ın gece tarafındaki yer şekillerini aydınlatıyor. Satürn'e dikkatlice baktığınızda, yakınında yer alan ve gezegenin en büyük uydusu Titan'a karşılık gelen iğne ucu büyüklüğündeki ışık noktası görülebiliyor. Ay ilerlemiş olsa da; Venüs, Satürn ve Aslan Takımyıldızı'nın alfa yıldızı olan Regulus'un (en tepede) meydana getirdiği dar üçgen, önümüzdeki birkaç gün daha sabahın erken saatlerinde etkileyici bir görünüm sunmaya devam edecek. Erkenci gökyüzü fotoğrafçısı Jay Ouellet, Mars'ı da, Quebec City / Kanada'nın doğusunda yer alan kırsal kesimdeki karanlık gökyüzünde görülen "parlak, kırmızı bir diyot" olarak tanımlıyor.


 

 

------------------------------------------------------------

NGC 3132 : Sekizimsi Patlamış Bulutsusu
 
Açıklama :

Bu tuhaf görünüşlü ama güzel gezegenimsi bulutsuyu yaratan yıldız, NGC 3132'nin merkezine yakın duran şu parlak olan değil, sönük duran yıldızdır. Lakabı Sekizimsi Patlamış Bulutsusu ve Güneyin Halka Bulutsusu olan bu ışıldayan gaz, Güneş benzeri bir yıldızın dış katmanlarından ortaya çıkmıştır. Yukarıdaki temsili renkli resimde ikili bir sistemi çevrelediği görülen sıcak mavi ışık havuzu, enerjisini soluk duran yıldızın sıcak yüzeyinden almaktadır. Her ne kadar olağandışı simetrisini keşfetmek amacıyla fotoğraflanmış olsa da, bu gezegenimsi bulutsuyu o kadar ilginç kılan şey onun simetrik olmayışıdır. Bu arada, ne dışta yer alan soğuk kabuğun tuhaf biçimi, ne de NGC 3132 içerisinde karşı karşıya gelen soğuk toz şeritlerinin yapı ve yerleşimleri tam olarak anlaşılabilmiştir.

------------------------------------------------------------------------

I Zwicky 18 : Yaşlanmakta Olan Bir Gökadanın Durumu
 
Açıklama :

Bu gökada kaç yaşındadır? Bir zamanlar soldaki gökada I Zwicky 18'in kayıtlara geçmiş en genç gökada olduğu sanılırdı; çünkü parlak yıldızları yalnızca 500 milyon yıllık bir yaşama işaret ederdi. Bu gökada, aynı zamanda evrenin ilk dönemlerinde oluşan gökadalara benzemesi ama buna rağmen yalnızca 59 milyon ışıkyıllık uzaklığıyla çok yakınlarda bulunması ve önemli ölçüde daha yaşlı gökadalarla çevrili olması nedeniyle de gizemli olup ilgi çekiyordu. I Zwicky 18'in Hubble Uzay Teleskobu tarafından kısa zaman önce çekilen görüntüleri, parlak yıldızlarla karışmış yaşlı ve sönük bir yıldız topluluğunu ortaya çıkararak, bu gizemin çözülmesine yardımcı oldu. Bu nedenle, I Zwicky 18, göreli olarak yeni yıldız oluşumunu içeren ateşli bir dönem hariç, artık komşuları kadar yaşlı (kabaca 10 milyar yaşında) kabul ediliyor. Parlak yıldız oluşumuna yol açan bu yakın tarihli dönemin tetikleyicisi, büyük bir olasılıkla, I Zwicky 18'in sağ üstte görülen daha küçük büyüklükteki yol arkadaşının kütle çekiminde meydana gelen değişikliktir.

-----------------------------------------------------------------

IC 1396'daki Fil Hortumu
 
Açıklama :

Kral Takımyıldızı'nın derinlerinde yer alan Fil Hortumu Bulutsusu, gökadayı anlatan Öylesine Hikâyeler kitabından bir resim gibi, salma bulutsusu ve genç yıldız kümesinden oluşan IC 1396 boyunca esip durmaktadır. Tabii ki bu evrensel fil hortumu 20 ışıkyılından daha uzundur. Yapay olarak renklendirilmiş olan yukarıdaki görüntü, yalnızca bölgede yer alan hidrojen (yeşil), kükürt (kırmızı) ve oksijen (mavi) atomlarından gelen ışığı geçiren dar bant süzgeçler ile çekilmiştir. Sonuçta ortaya çıkan birleşik resim, soğuk yıldızlararası toz ve gaz keselerini çevreleyen parlak ve geriye doğru yükselen dağ sıralarını ortaya çıkarmıştır. Bu biçimdeki koyu renkli, gömülü ve asma bıyığı şeklindeki bulutlar yıldız oluşumu için gerekli hammaddeyi içerip, örtücü uzay tozlarının arasındaki ön yıldızları saklamaktadırlar. Yaklaşık 3000 ışıkyılı uzaklıkta yer alan ve oldukça soluk olan çok parçalı IC 1396, gökyüzünde yaklaşık 5 derecelik geniş bir alanı kaplamaktadır. Bu etkileyici yakın çekim ise, kabaca dolunay büyüklüğünde bir alan olan 1/2 derecelik geniş bir alanı göstermektedir.

------------------------------------------------------------------------------

Pelikan Bulutsusu'ndaki IC 5067

 
Açıklama :

Bu etkileyici gökyüzü manzarasında görülen belirgin salma tepesi, IC 5067 olarak kataloglanmıştır. Kendine has biçimi nedeniyle yaygın olarak Pelikan Bulutsusu adı verilen ve daha büyük bir salma bulutsusunun parçası olan bu tepe, bahse konu uzay pelikanının kafa ve boyun kavisini takip ederek yaklaşık 10 ışıkyıllık bir alanı kaplamaktadır. Yapay olarak renklendirilmiş görüntü, bulutsu içerisindeki atomlardan gelen dar salma çizgilerinin yaygın ışıltısını, Hubble Uzay Teleskobu tarafından yıldız oluşum bölgesi görüntülerinde kullanılan bir renk paletine dönüştürmektedir. 1/2 derece genişliğinde bir alana yayılmış olan koyu renkli ve harika şekiller, büyük kütleli sıcak yıldızlardan gelen ışıma ve rüzgârların biçimlendirdiği soğuk gaz ve toz bulutlarıdır. Bulutlardan bazılarının yakın çekim görüntüleri, yeni oluşan yıldızların bariz işaretlerini ortaya koymaktadır. Kendisi de IC 5070 olarak kataloglanan Pelikan Bulutsusu, yaklaşık 2000 ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır. Bu bulutsuyu bulabilmek için, yükseklerde uçan Kuğu bulutsusu içerisinde yer alan parlak Denep (α Cyg) yıldızının kuzey doğusuna bakmalısınız.

----------------------------------------------------------------------

Sütlü Yol
 
Açıklama :

McDonald Gözlemevi'ne ve karanlık gecelere ev sahipliği yapan Fort Davis / Teksas'a yaptığı bir ziyaret sırasında, kendisine ilham gelen fotoğrafçı Larry Landolfi, bu heyecan verici ama hayal ürünü manzarayı yarattı. Yukarıdaki birleşik görüntü, Samanyolu'nu taşradaki ıssız bir yolun göklerdeki uzantısıymış gibi gösteriyor. Tabii ki, gökadamızın adı Samanyolu* (Latincede Via Lactea), onun gökyüzündeki süte benzer kuşak veya patika görüntüsüne gönderme yapmaktadır. Aslına bakarsanız, gökada** kelimesi de Yunanca süt kelimesinden türetilmiştir. Aysız gecelerde karanlık bir gökyüzüne sahip yerlerden bakıldığında, bu görüntüdeki kadar renkli olmasa da ışık saçan bu tanrısal kuşak, gökadamızın düzlemi boyunca dizilmiş ama çok soluk oldukları için tek tek ayırt edilmeleri mümkün olmayan sayısız yıldızın toplu ışığı sayesinde görülebilmektedir. Yıldızların bu dağınık ışığı, yer yer gökada içerisinde bulunan örtücü toz bulutlarının karanlık gölgeleriyle kesilmiştir. Galileo, 17. yüzyılın başlarında teleskobunu Samanyolu'na çevirdiğinde, onun sayılamayacak kadar çok yıldızdan meydana geldiğini duyurmuştu.

-------------------------------------------------------------------

Küme Çarpışması Karanlık Madde Bilmecesini Aydınlatıyor

Açıklama :
Şurası kesin ki, Abell 520 içerisinde yer alan devasa gökada kümeleri birbirleriyle çarpışıyorlar; ancak gök fizikçileri, karanlık maddenin normal maddeden neden ayrılmaya başladığından pek emin değiller. Birçok dalga boyunda çekilmiş yukarıdaki görüntüde, daha uzak gökadalardan salınan ışığın küme tarafından nasıl saptırıldığı dikkatlice incelenerek belirlenmiş olan karanlık madde, yapay olarak mavi renkte gösterilmiştir. Normal maddenin bir biçimi olan son derece sıcak gaz ise, Dünya yörüngesinde dönen Chandra X-ışını Gözlemevi tarafından algılanan x-ışınları ile belirlenerek, yapay olarak kırmızı renkte gösterilmiştir. Normal maddenin baskın olduğu diğer tekil gökadalar ise resimde sarımsı renkte veya beyaz olarak görünmektedir. Geleneksel bilgi, karanlık maddenin ve normal maddenin kütleçekimsel olarak aynı şekilde çekildiğini, dolayısıyla da Abell içerisinde aynı şekilde dağılması gerektiğini kabul etmektedir. Bununla birlikte, yukarıdaki görüntü yakından incelendiğinde, görünür gökadaların karanlık madde ile birleşiminde şaşırtıcı bir eksiklik olduğu görülmektedir. Varsayımlardan biri, farklılığa büyük gökadaların bir tür geleneksel kütleçekimsel sapan etkisi altına girmesinin neden olduğu yönündedir. Daha tartışmaya açık bir varsayım ise, karanlık maddenin kütleçekimsel olmayan bir biçimde kendi kendisiyle çarpıştığını savunmaktadır ki; böyle bir örnek daha önce hiç görülmemiştir. Bu kümenin daha fazla incelenip, benzetimler yapılması, bu bilimsel bilmecenin çözülmesini sağlayabilir.

------------------------------------------------------------------------------------------

Tarantula Bulutsusu'nun Duyargaları

Açıklama : Tüm Yerel Grup gökadaları arasında bilinen en büyük ve en zorlu yıldız oluşum bölgesi, bizim komşu gökadamız olan Büyük Macellan Bulutu (BMB) içerisinde yer alır. Eğer Tarantula Bulutsusu, yerel bir yıldız oluşum bölgesi olan Avcı Bulutsusu ile aynı uzaklıkta olsaydı, gökyüzünün yarısını tek başına kaplardı. 30 Kılıçbalığı olarak da adlandırılan bu bölgede, üstnova kalıntıları ve bir karanlık bulutsu yer almasına rağmen, kırmızı ve pembe renklerdeki gaz büyük kütleli bir salma bulutsusuna işaret ediyor. Merkezin solunda yer alan parlak yıldız düğümü R136 olarak anılmakta olup, bilinen en büyük kütleli, en sıcak ve en parlak yıldızları içermektedir. Avrupa Güney Gözlemevi (ESO)'nin Geniş Alan Görüntüleyicisi tarafından çekilen yukarıdaki görüntü, bu devasa yıldız oluşum bölgesinin şimdiye kadar alınmış en detaylı görüntüsüdür. ESO, bu bağlantıya tıklayarak, yukarıdaki detaylı görüntünün etrafında ve içerisinde dolaşmanıza imkân sağlamaktadır.

--------------------------------------------------------

Yılan Takımyıldızı'nda Yıldız Oluşumu


Açıklama :
Yılan Takımyıldızı'nın kuyruk kısmında (Serpens Caput), bizden yalnızca 1000 ışıkyılı uzaklıkta, yoğun bir molekül bulutu içerisinde yıldızlar oluşuyor. Yılan yıldız oluşum bölgesinin en hareketli kısmını yakın kırmızı ötesi dalga boyunda gösteren bu net, yakın çekim görüntü, tahmin edilen bu uzaklıkta yaklaşık 2 yay dakikalık veya yarım ışıkyılının biraz üzerinde bir alanı kaplamaktadır. Böyle yakın kırmızı ötesi gözlemler, dağların tepesinde yer alan ve özel algılayıcılara sahip teleskoplarla yapılabiliyor olsa da, yakın kırmızı ötesi ışık gözle görülemeyecek kadar uzun bir dalga boyuna sahiptir. Yukarıdaki görüntü, Şili'deki Paranal Gözlemevi'nde daha yeni hizmete sokulmuş olan hassas Yüksek Duyarlılıklı Geniş Açılı K Bandı Görüntüleme (HAWK-1) kamerası tarafından çekilmiştir. HAWK-1'in etkileyici yeteneklerini gözler önüne serebilmek için alınan bu çekici görüntü, oradaki bulutsu gazı ve tozunda ortaya çıkan ve büyük bir olasılıkla birkaç milyon yaşında olan kırmızımsı genç yıldızları ve ön yıldızları göstermektedir.

---------------------------------------------------------

Rozet Bulutsusu'ndaki Sıcak Yıldızlar

Açıklama : Rozet Bulutsusu'nun içerisindeki büyük kütleli sıcak yıldızlardan gelen ışınım ve rüzgârlar, yakınımızda yer alan bu yıldız oluşum bölgesinin merkezindeki doğuma neden olan gaz ve toz bulutunu temizlemiştir. Bu yıldızlar, ayrıca komşu bölgelerde yer alan daha genç ve soğuk yıldızların çevresindeki gezegen oluşum diskleri üzerinde de bir tehlike oluşturuyor. Rozet'in merkez bölgesi yakınlarındaki toz bulutlarının Spitzer Uzay Teleskobu'ndan alınan bu kırmızı ötesi görüntüsü, temizlenmiş olan bu boşluğu gösteriyor. Görüntü, bulutsunun 5200 ışıkyıllık tahmini uzaklığında, yaklaşık 45 ışıkyıllık bir alanı kapsamaktadır. Farenizin imlecini yapay olarak renklendirilmiş bu resmin üzerine getirdiğinizde, yüzey sıcaklığı 25.000 kelvinin üzerinde ve tayf sınıfı O olan bu tehlikeli yıldızlar ortaya çıkacaktır. Gökbilimciler, Rozet'in bu O sınıfı yıldızlarına yaklaşık 1,6 ışıkyılından daha yakın bir mesafede dolanan soğuk yıldızların, gezegen oluşum disklerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya olduklarını tahmin etmektedirler.

---------------------------------------------------------------------

NGC 6384: Yıldızların Ötesinde


Açıklama : Evren gökadalarla doludur. Fakat onları görebilmek için gökbilimciler kendi gökadamız Samanyolu'na ait yıldızların ötesine bakmak zorundadır. Örnek olarak, Yılancı Takımyıldızı yönünde, yaklaşık 80 milyon ışıkyılı uzaklıkta yer alan sarmal gökada NGC 6384'ün bu renkli teleskop görüntüsünü ele alalım. Bu uzaklıkta, NGC 6384 tahminen 150.000 ışıkyılı genişliktedir. Bu net görüntü, uzak gökadanın mavi sarmal kolları ve sarımsı çekirdeğindeki detayları göstermektedir. Ama yine de, resimde görülen tekil yıldızların tümü daha yakın planda, yani kendi gökadamızın sınırları içerisindedir. Parlak Samanyolu yıldızları, teleskobun kendisinin neden olduğu dikkat çekici çapraz çizgiler veya kırınım ışınları sergilemektedir. Özellikle bu görüş alanı yaklaşık olarak 1/4 derece genişliğindedir ve Samanyolu'nun kalabalık merkezi yakınlarına dönük olduğundan, ön plandaki yıldızlar açısından görece daha zengindir.

------------------------------------------------------------------------

RCW 79 : Kabarcıktaki Yıldızlar

Açıklama : Gaz ve tozdan meydana gelen bir uzay kabarcığı olan RCW 79, genç ve sıcak yıldızlardan gelen rüzgârlar ve ışınım ile şişirilerek, yaklaşık 70 ışık yıllık bir çapa ulaşmıştır. Spitzer Uzay Teleskobu'ndan alınan ve suni olarak renklendirilen bu muhteşem görüntüde, bulutsu içerisinde yer alan tozdan gelen kırmızı ötesi ışık, hafif kırmızı bir tondadır. Tam 17 bin ışıkyılı uzaklıkta, güney yarımkürenin büyük takımyıldızı Erboğa içerisinde yer alan bu genişleyen bulutsu, çevresini saran gaz ve toz içerisinde ilerledikçe, yıldız oluşumunu kendi kendine tetiklemiştir. Aslına bakarsanız, içeriye nüfuz edebilen bu kırmızı ötesi görüntü, kabarcığın sınırı boyunca dağılmış olan yeni yıldız gruplarını sarımsı noktalar olarak ortaya çıkarmaktadır. Dikkat çekici bir grup, halen kendi doğum kabarcığı içerisinde saat 7 yönünde (solda, altta) yer alırken, diğer bir tanesi kabarcığın merkezine göre saat 3 yönünde (sağda), üst tarafta yer alan boşluğun yakınlarında görülebilmektedir.

-----------------------------------------------------------------------------------------------

Uzaydan Kuzey Işıkları

Açıklama : Muhteşem kutup ışıkları, yerden bakıldığında yukarıda dans ediyorlarmış gibi görünür. Fakat, Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ), yörüngede kutup ışıklarının çoğuyla aynı yükseklikte dolanır ve bazen onların üzerinden, bazen de onların tam içerisinden geçer. Ancak yine de kutup ışıklarını oluşturan bu elektron ve proton akıntıları, UUİ için herhangi bir tehlike oluşturmaz. UUİ bilim subayı Don Pettit, 2003 yılında, yukarıda görülen sayısal olarak netleştirilmiş resimde, yeşil kutup ışıklarını görüntülemiştir. Pettit, raporunda, değişen kutup ışıklarının yörüngeden, etrafta ağır ağır ilerleyen dev yeşil amipler gibi göründüğünü belirtmiştir. 300 kilometre aşağıda, Dünya gezegeni üzerinde Kanada'nın kuzeyinde yer alan Manicougan çarpma krateri görülebilmektedir.

--------------------------------------------------------------------


Büyük Teton Dağları Üzerinde Görülmeye Değer Bir Gökyüzü Manzarası

 

Açıklama : Dünya'nın ve gökyüzünün birlikte meydana getirdiği şu nefes kesici güzelliğe bir bakın. Ön planda görülen, Wyoming / ABD'deki Teton Sıradağları'dır. Büyük Teton'lar, Rocky Dağları'nın bir parçası olan ve diğerlerinden nispeten ayrı kalmış bir dizi yüksek zirvedir. En solda, Samanyolu Gökadamızın dikey düzlemi içerisinde, parlak yıldızlar ve koyu renk tozdan meydana gelen dev bulutlar görülmektedir. Gökada düzlemimiz Teton'lara çarpacakmış gibi görünmektedir; ancak aslında çok daha uzaktadır. Sol tarafta, en güneydeki Teton zirvesinin hemen solunda, Jüpiter gezegeni görülmektedir. Görüntünün merkezinde ise parlak yıldız Arktürüs (α Boö) yer almaktadır. Ekranı en sağa kaydırdığınızda ise Büyük Kepçe'nin tanıdık yıldız desenine rastlayacaksınız. Yukarıdaki görkemli panoramik görüntü, geçen ay çekilen ve daha sonra sayısal olarak birleştirilen beş görüntü ile yakalanabilmiştir.

-----------------------------------------------------------------------------------

NGC 2997 SPİRAL GÖKADA
Bütün spiral gökadalarda olduğu gibi merkez daha çok sarı soğuk yıldızlardan , kollar mavi sıcak yıldızlardan oluşmakta. Sarı olanlar yaşlı, mavi olanlar ise genç yıldızlar.

------------------------------------------------------------------------

Sarmal Gökada M83 : Güney Fırıldağı

Açıklama : M83, gökyüzünde bize en yakın ve en parlak sarmal gökadalardan biridir. Suyılanı Takımyıldızı içerisinde dürbünle görülebilen gökadanın görkemli sarmal kolları, adının Güney Fırıldağı olmasına neden olmuştur. 250 yıl önce keşfedilmesine rağmen, M83'ün yakınlarda yer alan bir gaz bulutu olmayıp, kendi gökadamız Samanyolu'na çok benzeyen bir çubuklu sarmal gökada olduğu çok daha sonraları anlaşılabilmiştir. Resmi yukarıda görülen M83, hepsi bizden yaklaşık 15 milyon ışıkyılı uzaklıkta yer alan ve aralarında Erboğa A ve NGC 5253'ün de bulunduğu bir grup gökadanın önde gelen bir üyesidir. M83'ün içerisinde şimdiye kadar birkaç parlak üstnova patlaması kaydedilmiş; merkezinde ise çekirdeği çevreleyen ilgi çekici bir çift halka keşfedilmiştir.

------------------------------------------------------------

Büyük Karina Bulutsusu, diğer adıyla NGC 3372

Açıklama : Güney göklerinin mücevheri Büyük Karina Bulutsusu, diğer adıyla NGC 3372, 300 ışıkyıllık genişliğiyle, gökadamızın en büyük yıldız oluşum bölgelerinden biridir. 7500 ışıkyıllık uzaklığıyla, 5 kat daha uzak olsa bile; Karina Bulutsusu da kendisinden daha küçük olan ve daha kuzeyde kalan Avcı Bulutsusu gibi çıplak gözle rahatlıkla görülebilmektedir. Bu güzel teleskop görüntüsü, bölgedeki karanlık toz bulutlarıyla, ışıldayan yıldızlararası gaz iplikçiklerinin olağanüstü detaylarını ortaya çıkarmaktadır. Karina Bulutsusu, Güneş'in 100 katından daha büyük bir kütleye sahip olan ve hâlâ anlaşılmaz bulunan değişen yıldız Eta Karina da dahil olmak üzere, genç ve çok büyük kütleli yıldızlara ev sahipliği yapmaktadır. Eta Karina, merkezde duran koyu renkli çentiğin solunda ve tozla kaplı Anahtar Deliği Bulutsusu (NGC 3324) 'nun hemen altında yer alan parlak yıldızdır.

----------------------------------------------------------------------------------

IC 1805 Kalp ve Ruh Bulutsusu ( w5)

Açıklama : Yukarıda görülen inanılmaz gökyüzü manzarası, yaklaşık 7000 ışıkyılı uzaklıkta, Kraliçe Takımyıldızı içerisinde yer alan devasa yıldız doğumevi W5'in doğu sınırında bulunmaktadır. Spitzer Uzay Teleskobu'ndan alınan bu kırmızı ötesi görüntü, manzaranın dışındaki (hemen üstte, sağda) sıcak ve büyük kütleli bir yıldızdan gelen rüzgâr ve ışınımların biçimlendirdiği yıldızlararası soğuk gaz ve toz bulutlarını göstermektedir. Halen uzay bulutlarının içerisinde sarılıp sarmalamış durumda bulunan yeni doğmuş yıldızlar, Spitzer'in delip geçen bakışlarıyla ortaya çıkmakta, oluşumları ise büyük kütleli yıldız tarafından tetiklenmektedir. Gayet uygun bir şekilde "Yaratılış Dağları" olarak adlandırılan bu yıldızlararası bulutlar, 1995 yılında Hubble Uzay Teleskobu'nun çektiği bir görüntüyle meşhur olan M16'daki benzer "Yaratılış Sütunları"nın yaklaşık 10 katı büyüklüktedir. W5, aynı zamanda IC 1858 olarak da tanınmakta olup, IC 1805 ile birlikte, yaygın olarak Kalp ve Ruh Bulutsusu olarak isimlendirilen karmaşık bir bölgenin parçalarıdır. Bu Spitzer görüntüsü, W5'in uzaklığında yaklaşık 70 ışıkyıllık bir alanı kapsamaktadır.

------------------------------------------------------------------------

Açıklama : 1970'ler bazen gökbilimciler tarafından görmezden gelinir. Ayrıntı vermek gerekirse; Avcı içerisinde yer alan bu güzel yansıma bulutsuları grubu (NGC 1973, 1975 ve 1977), genellikle yakınlarda yer alan ve daha çok Avcı Bulutsusu olarak tanınan yıldız doğumevinden gelen önemli miktardaki ışıma karşısında gözden kaçar. Avcı'nın kılıcı boyunca, parlak Avcı Bulutsu'nun hemen kuzeyinde yer alan bu yansıma bulutsuları da yaklaşık 1500 ışıkyılı uzaklıkta bulunan dev Avcı Molekül Bulutu ile bağlantılıdır; ancak sıcak ve genç yıldızlardan gelen ışığı yansıtan yıldızlararası tozun kendine özgü mavi rengi bunlarda daha baskındır. Yeni Güney Galler / Avustralya'dan çekilen bu net ve renkli teleskop görüntüsünde kuzey yönü aşağıdadır; bu nedenle de daha tanıdık olan Avcı Bulutsusu görüntünün üst kenarında yer almaktadır. Görüntü merkezinin hemen üzerindeki alanda uzanan NGC 1977, örtücü tozdan meydana gelen koyu renkli bölgelerle, NGC 1973 (solda, altta) ve NGC 1975'ten (sağda, altta) ayrılmaktadır. Pek çok kuzey yarımküre gözlemcisi, bu tozlu uzay bulutu içerisinde koşan bir adam şekli gördüklerini iddia etmekteler; ancak tabii ki onlar manzaraya tersten bakıyorlar.

---------------------------------------------------------------------

NGC 4449 : Küçük Bir Gökadanın Yakın Çekimi

Açıklama : Büyük sarmal gökadalar çoğunlukla tüm ihtişamlarıyla görünürler. Bu gökadaların güzel simetrik sarmal kolları boyunca uzanan, yeni oluşmuş parlak mavi yıldız kümeleri, etkileyici biçimde dikkat çekicidir. Ancak, 12 milyon ışıkyılı uzaklıkta bulunan NGC 4449 gibi küçük düzensiz gökadalar da yıldız oluşturur. Aslına bakarsanız, iyice incelenmiş olan bu gökadanın Hubble Uzay Teleskobu tarafından alınan yukarıdaki net görüntüsü, kırmızımsı yıldız oluşum bölgeleri ile genç ve mavi yıldız kümelerinin geniş bir alana yayıldığını açıkça göstermektedir. 20.000 ışıkyılından daha küçük bir genişliğe sahip olan bu küçük evren adası, sıklıkla, benzer boyutlardaki Samanyolu'nun uydu gökadası Büyük Macellan Bulutu (BMB) ile karşılaştırılır. NGC 4449, Avköpekleri Takımyıldızı içinde bulunan bir gökada gurubunun üyesidir.

-------------------------------------------------------------------------

M83 SPİRAL GÖKADASI

Su Yılanı (Hydra) takım yıldızındadır. El dürbünleri için kolay bir cisimdir. Büyük teleskoplarda parlak yoğun çekirdeği ve sarmal kolların izleri görülebilir. Uzaklığı 15.000.000 ı.y.'dır.


--------------------------------------------------------

SOMBRERO GÖKADASI

Kırmızıya kayma gösterir ve bunun sonucunda bizden 1000 km/sn hızla uzaklaşmaktadır. Alışılagelmişin dışında çok belirgin bir şişkinliği vardır. Küresel kümeler bakımından oldukça zengin bir gökadadır. Uzaklığı 50.000.000 ı.y.'dır.

---------------------------------------------------------

--------
GUM BULUTSUSU

Bundan 10.000 yıl önce patlamış olan bir yıldızdan geriye kalan madde uzaya saçılmıştır. Gum nebulayı kendinden daha genç olan yengeç nebulayla karşılaştırılarak patlama sonrasındaki dağılım algılanabilir.


 

-------------

ATBAŞI BULUTSUSU

Bu fotoğrafta pekçok gökcismi içiçedir. Kırmızı fon IC 434 adıyla bilinen salma bulutsusu, karanlık bölge ise atbaşı karanlık bulutsusunu oluşturur.NGC2023 ve NGC2024 de görülebilmektedir.




--------------

LAGOON BULUTSUSU

Çok sayıda genç yıldız içerir ve Yay (Sagittarius) takımyıldızında yer alır. Yayılmış bulutsu türündedir ve ışığın büyük bir kısmı gaz salmalarından kaynaklanır.




-----------------------------------------------------------------

CARINA BULUTSUSU

Eta Carinae ise belkide evrenin en büyük kütleye sahip yıldızlarından biridir.Dev bulutsu samanyolunun en büyük HII (iyonize olmuş H gazından meydana gelir) bölgelerinden biridir.




----------------------------------------------

M8 LAGOON BULUTSUSU

Çok sayıda sıcak ve genç yıldız içerir. Yay takımyıldızında bulunmaktadır, iyi gözlem koşullarında çıplak gözle görülebilir.


-----------------------------------------------------------------------------
SPİRAL GÖKADA

Pekçok örneği olan spiral gökadalardan biri. Merkez, yıldız sayısının fazlalığı nedeniyle parlak görünmektedir.Genç yıldızlar kollarda, yaşlılar ise daha çok merkezde toplanmıştır.


 

--------------

CENTAURUS RADYO GÖKADASI

Radyo dalga boyunda daha rahat gözlenmektedir. En yakın radyo gökadadır. Gökyüzünde Centaurus takımyıldızı bölgesinde bulunur. İyi bir teleskopla gözlenebilir.




------------------------------------------------------------------------------------

NGC 4013 GÖKADA DÜZLEMİ

Her gökadayı uzayda bakış doğrultumuza göre farklı bir düzlemsel açıyla görürüz. Bu gökadada ise gökada düzleminden görüyoruz, bu nedenle madde bolluğu daha rahat anlaşılıyor.




----------------------------------------------------

Erboğa A'nın Merkezi

Açıklama : Faal gökada Erboğa A'nın merkez bölgesi, genç mavi yıldız kümeleri, ışıldayan devasa gaz bulutları ve koyu renkli toz şeritlerinden oluşan inanılmaz bir karmaşa ile çevrelenmiştir. Hubble Uzay Teleskobu tarafından mavi, yeşil ve kırmızı renklerde çekilen yukarıdaki mozaik görüntü, bu uzay girdabına doğal bir görüntü verebilmek için çeşitli işlemlerden geçirilmiştir. Hubble'dan alınan kırmızı ötesi görüntüler ise, bütün bu faaliyetin ortasında gizlenen şeyin, Güneş'ten bir milyar kat daha büyük kütleye sahip bir kara deliğe doğru sarmallar çizerek düşen bir madde diskine benzediğini de göstermektedir. Görünüşe göre, Erboğa A'nın kendisi iki gökadanın çarpışmasının bir sonucudur ve arta kalan enkaz, merkezdeki kara delik tarafından durmaksızın tüketilmektedir. Gökbilimciler, Erboğa A ve diğer faal gökadalar tarafından yayılan radyo, x-ışını ve gama ışını biçimindeki enerjiyi, kara delik biçimindeki bu tür merkezi motorların yarattığına inanmaktadır. Erboğa A, faal bir gökada için oldukça yakınımızda, yalnızca 10 milyon ışıkyılı uzaklıktadır ve güçlü enerji kaynaklarını dikkatlice inceleyebilmek için oldukça elverişli bir laboratuvardır.

-------------------------------------------------------

Gökada Merkezine Lazer Saldırısı

Açıklama : Bu insanlar gökadamızın merkezine neden güçlü bir lazer ışını gönderiyorlar acaba? Şanslıyız ki, bu hareket bir gökada savaşının ilk adımı anlamına gelmiyor. Şili'deki Çok Büyük Teleskop (ÇBT)'ta çalışan gökbilimciler, daha ziyade Dünya'nın sürekli değişen havaküresinde meydana gelen sapmaları ölçmeye çalışıyor. Yüksek irtifada lazer ışınıyla harekete geçirilmiş olan atomların (ki bunlar suni bir yıldız gibi görünmektedirler) sürekli olarak görüntülenmesi, gökbilimcilere havaküredeki bulanıklığı anında ölçme olanağı sağlıyor. Bu bilgi daha sonra bir ÇBT aynasına geri bildirim olarak gönderiliyor ve son olarak da bu bulanaklığı en aza indirmek için aynanın biçimi hafifçe değiştiriliyor. Bu örnekte, bir ÇBT gökadamızın merkezini gözlemliyordu ve o yöndeki havaküre bulanıklığının bilinmesi gerekiyordu. Gökadalar arası savaşa gelince, gökadamızın merkezinden bakıldığında herhangi bir zayiat beklenmiyor. Aslına bakarsanız, bu güçlü lazerden çıkan ışık, Güneşimizden gelen ışıkla birleşecek ve ikisi birlikte ancak uzak ve soluk bir yıldız kadar parlak görünecektir.

---------------------------------------------------------

M64 : Siyah Göz Gökadası

Açıklama : Yukarıdaki parlak, güzel sarmal gökada, bazen Siyah Göz Gökadası olarak da bilinen Messier 64'tür. M64, 17 milyon ışıkyılı ötede, kuzeyin bakımlı takımyıldızı Berenis'in Saçı'nda yer alır. M64'ün merkez bölgesinin kenarı boyunca uzanan ve gökadaya siyah göz görüntüsünü veren koyu renkli bulutlar, yıldız oluşumu ile ilişkilendirilen devasa boyutlarda örtücü toz bulutlarıdır. Ancak bunlar gökadanın tek olağan dışı özelliği değildir. Yapılan gözlemler, M64'ün aslında, biri içteki 3000 ışıkyıllık, diğeri ise dıştaki 40.000 ışıkyıllık alana yayılıp, eşmerkezli ve birbirinin tersi yönde dönen iki yıldız sisteminden meydana geldiğini göstermektedir. Bu tozlu siyah göz ve tuhaf dönüş, büyük bir ihtimalle iki farklı gökadanın bir araya gelmesinin bir sonucudur.

--------------------------------------------------------------------
GÖKADAMIZIN KALBİ

Samanyolu gökadasının merkezi doğrultusunda fotoğraf çektiğimizde daha fazla yıldız ve yıldız kümesiyle karşılaşırız. Geniş alanda gerçekten etkileyici bir görüntüdür.




-----------------------------------------------------------------------

Loyd imaged NGC 3628 in January of 2006. Exposure times were L = 60mins and RGB = 20mins each. This galaxy is seen edge on and forms part of the "Leo Triplet" with the close-by M65 and M66.

NGC 3628'in Gelgit Kuyruğu

Açıklama : Yalnızca 30 milyon ışıkyılı ötemizde, büyük sarmal gökada NGC 3628 (ortada) yerel evrendeki çevresini iki büyük sarmal komşusu ile paylaşır ki; bu muhteşem gruplaşma aynı zamanda Aslan Üçlüsü olarak da bilinmektedir. Üçlünün bir diğer üyesi olan M65, bu derin uzay grubu portresinin alt kenarı yakınında yer alırken, M66 onun hemen üzerinde, sol tarafta bulunmaktadır. Fakat, belki de en ilgi çekici olanı, NGC 3628'in yandan görülen çarpık diskinden yukarıya ve sol tarafa doğru yaklaşık 300.000 ışıkyılı kadar uzanan o görülmeye değer kuyruktur. Gelgit kuyruğu olarak bilinen bu yapı, büyük komşularıyla geçmişte yaşadığı kısa fakat zorlu etkileşimler sırasında, kütle çekim dalgaları tarafından gökadadan dışarıya doğru çekilmiştir. Her zaman bu kadar belirgin olarak görüntülenemeyen gelgit kuyruğu, genç mavimsi yıldız kümeleri ile yıldız oluşum bölgelerinden meydana gelmiştir.

----------------------------------------------------------------

M31 ANDROMEDA

Andromeda (zincirli prenses) takımyıldızında bulunmaktadır. Gökadamız Samanyoluna en yakın gökadadır. Uzaklığı 2.900.000 ı.y. çapı yaklaşık 200.000 ı.y. 'dır. Samanyolu gökadamız gibi spiraldir ve 10'un üzerinde uygusu bulunmaktadır.



----------------------------------------------------------------------------------------

ANDROMEDA GÖKADASI

Güneşin sahip olduğu kütlenin 300-400 milyar katı bir kütleye sahip olduğu hesaplanmıştır. Bize yaklaşma hızı ise saniyede 300 km olarak ölçüldü. Karanlık bir ortamdan çıplak gözle dahi görülebilmektedir. Teleskopla spiral yapısı görülebilir.




--------------

EN YAKIN GÖKADA

Andormeda Gökadasının 2. bir çekirdeği olduğu belirlenmiştir. 2. çekirdeğin geçmiş zamanlarda Andromeda'nın yuttuğu bir galaksiye ait olduğu tahmin edilmektedir.Ayrıca galaksimiz ötesinde kaydedilen ilk süpernova Andromeda'da meydana gelmiştir.



-----------------------------------------------------------------------------------------------

TRIANGULUM GÖKADASI - M33 - The Triangulum Galaxy
Üçgen (Triangulum) takımyıldızında bulunur. Çıplak gözle görülebilen en uzak galaksilerdendir. Teleskoplarla yıldız oymakları görülebilir. Sahip olduğu kütlenin Güneş kütlesinin 10-40 milyar katı kadar olduğu tahmin edilmektedir

Çapı yaklaşık 60000 ışık yılıdır. Bu zamana kadar galakside 112 kadar değişen yıldız bulunmuştur. Bunun yanında gökada 4 novaya ve 25 kadar da sefeid yıldızına sahiptir.




----------------------------------------------------------

CG4 : Patlak Bir Kuyruklu Yıldız Benzeri Kürecik

Açıklama : Bir gaz bulutu, bir gökadayı yiyebilir mi? Söz konusu bile değil. Yukarıdaki fotoğrafın tepesinden aşağıya doğru uzanan tuhaf görünümlü "yaratık" veya "el", kuyruklu yıldız benzeri kürecik olarak bilinen bir çeşit gaz bulutudur. Ama bu kürecik her nasılsa patlamış. Kuyruklu yıldız benzeri küreciklerin kendilerine özgün görünümleri, tozlu bir kafa ve uzatılmış bir kuyruk biçimindedir. Bu özellikler kuyruklu yıldız benzeri küreciklerin, kuyruklu yıldızlara benzer görünümlere sahip olmalarına neden olur; ancak onlar çok daha farklıdır. Kürecikler genellikle yıldızların doğum yerleridir ve pek çoğu kafalarında yer alan çok genç yıldızlarla görülürler. Bu nesnenin kafasındaki yırtılmanın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Resmin altında görülen gökada ise çok büyüktür ve çok uzakta yer almaktadır. CG4'e yakın durmasının nedeni yalnızca bakış yönümüzde şans eseri üst üste çakışmalarıdır.

-------------------------------------------------------------------------

WHIRLPOOL GÖKADASI
Av Köpekleri (Canes Venaciti) takım yıldızında bulunur. Büyük teleskoplarla galaksinin sarmal kolları kusursuz bir görüntü verir. Fotoğraf Hubble uzay teleskobu ile alınmıştır ve sadece M51 in merkez bölgesini göstermektedir.



------------------------------------------------------------------------------

Yay Üçlüsü

Açıklama : Bu üç parlak bulutsu sık sık Yay Takımyıldızı ve Samanyolu merkezinin yoğun yıldız alanlarına yönelik teleskop turlarında yer alırlar. Aslında, 18. yüzyıl evren turisti Charles Messier bunlardan ikisini kataloglamıştı; M8, merkezin sağında, aşağıdaki bulutsu ve üst sağdaki rengarenk M20. Üçüncüsü, NGC 6559, M8'in solunda, daha iri olan bulutsudan kalın bir toz şeridi ile ayrılmış durumdadır. Her üçü de yaklaşık 5 bin ışıkyılı uzaklıkta yer alan, yıldız oluşum alanlarıdır. Yüz ışıkyılının üzerinde bir genişliği olan büyük M8, Deniz Kulağı Bulutsusu olarak da bilinirken, M20'nin yaygın lakabı Üç Boğumlu'dur. Bu çekici sayısal görüntü, aslında birbirinden yaklaşık 2 bin mil uzaklıkta yer alan 2 kamera ve 2 teleskop tarafından kaydedilmiş, işbirliğiyle oluşturulmuş bir bileşimdir. Derin ve geniş görüntü alanı karanlık Arizona göğünde yakalanmışken, M8 ve M20 Pensilvanya'daki bir gözlemevinde daha detaylı olarak kaydedilmiştir. Parlayan hidrojen gazı, salma bulutsularının baskın kırmızı rengini yaratırken, tozlardan yansıyan yıldız ışıkları nedeniyle karşıt mavi renkler en çarpıcı şekilde Üç Boğumlu'da görülür.

 

----------------------------------------------------------------

Geniş ve Derin Kedi Gözü

Açıklama : Kedi Gözü Bulutsusu (NGC 6543), gökyüzünde en çok bilinen gezegenimsi bulutsulardan biridir. Bulutsunun daha çok aşina olduğumuz dış hatları, geniş açıyla çekilmiş bu etkileyici görüntünün parlak merkez bölgesinde görülüyor. Fakat bu birleşik görüntü, bulutsunun aşırı derecede soluk olan halesini gözler önüne serebilmek için birçok kısa ve uzun pozu da bir araya getiriyor. 3000 ışıkyıllık tahmini uzaklıkta, soluk dış hale 5 ışıkyılının üzerinde bir genişliğe sahiptir. Gezegenimsi bulutsular, uzun zamandır güneş benzeri yıldızların ömürlerindeki son aşama olarak kabul ediliyordu. Daha yakın zamanlarda, bazı gezegenimsi bulutsuların, burada olduğu gibi, büyük bir ihtimalle yıldız evriminin daha erken aşamalarında fırlatılmış malzemelerle meydana gelen halelere sahip olduğu anlaşıldı. Gezegenimsi bulutsu aşamasının yaklaşık 10.000 yıl sürdüğü düşünülürken, gökbilimciler bu halenin dış bölümlerinin 50.000 ile 90.000 yıl arasında bir yaşa sahip olduğunu tahmin ediyorlar. Sağ tarafta, Kedi Gözü'nün yaklaşık 50 milyon ışıkyılı ötesinde yer alan sarmal gökada NGC 6552 görülebiliyor.

----------------------------------------------------

Karmakarışık Gökada Erboğa A

Açıklama : Erboğa A, yukarıda görülen net gökyüzü manzarasının tam merkezinde yer alan; yaşlı sarı yıldızlardan, genç mavi yıldız kümelerinden ve heybetli, koyu renkli toz şeritlerinden meydana gelen inanılmaz bir karmaşa gibi görünüyor. 60.000 ışıkyıllık bir genişliğe sahip olan bu tuhaf eliptik gökada, görünüşe göre başka bakımlardan normal olan iki gökadanın çarpışmasıyla oluşmuştur. Geride kalan uzay enkazı, Erboğa A'nın merkezinde yer alan ve Güneş kütlesinin bir milyar katı kütleye sahip olan bir kara delik tarafından hiç durmaksızın tüketilmektedir. Erboğa A ve diğer faal gökadalar tarafından yayılan radyo, x-ışını ve gama ışınlarını, büyük bir olasılıkla, kara delikten meydana gelen bu tür merkezi motorlar üretiyor. Erboğa A, yalnızca 10 milyon ışıkyılı olan uzaklığıyla, faal bir gökada için bize oldukça yakındır ve dünya gökbilimcileri tarafından iyice incelenmiş bir gökadadır.

---------------------------------------------------------

Kırmızı Ötesinde Üç Boğumlu

Açıklama : Üç Boğumlu Bulutsu, diğer adıyla M20, küçük bir teleskopla kolayca görülebilir ve bulutsu bakımından zengin bir takımyıldız olan Yay içerisinde çok meşhur bir ziyaret durağıdır. Ancak, görünür ışıkta çekilen görüntüler bulutsuyu koyu renkli, örtücü toz şeritleriyle üçe bölünmüş bir biçimde gösterirken, derine nüfuz eden bu kırmızı ötesi görüntü, parıldayan toz bulutu liflerini ve yeni doğmuş yıldızları gözler önüne sermektedir. Yapay olarak renklendirilmiş yukarıdaki muhteşem görüntü, Spitzer Uzay Teleskobu'nun hediyesidir. Gökbilimciler, başka türlü bu ilgi çekici yıldız doğumevinin doğuma uygun gaz ve toz bulutlarının arasında saklı kalacak yeni doğmuş veya embriyo aşamasındaki yıldızları sayabilmek için, Spitzer'in kızılötesi verilerini kullanmaktadır. Burada görüldüğü haliyle, Üç Boğumlu yaklaşık 30 ışıkyılı genişliktedir ve yalnızca 5500 ışık ılı uzaklıkta yer almaktadır.


---------------------------------------------------

 

Açıklama : Yukarıdaki uzay görüntüsünde, sivri uçlu yıldızlar yakınımızda iken, bulanık gökadalar uzaklarda evrenin her tarafına saçılmış. Gökyüzünde yarım derecelik bir alanı kaplayan bu güzel görüntü, gökbilimci Johannes Schedler'in 12,7 milyar ışıkyılı uzaklıkta yer alan bir yılberk* yönünde geçmişe bakma çalışmasının bir parçasıdır. Bu yılberk, ancak çözünürlüğü daha yüksek olan büyük görüntüde, merkezdeki iki çizginin arasında görülebiliyor. Esasında, enerjisi çok büyük kütleli bir kara delik tarafından sağlanan, genç ve hareketi bir gökadanın parlak çekirdeği olan bu yılberk, kısa bir süre önce, bilinen en uzak nesnelerden biri olarak tanımlandı. Işık uzayda belli bir hızda ilerlediği için, uzaklaşmakta olan gökadalar, gittikçe artan bir oranda uzak geçmişe aitlermiş gibi görünürler. Yukarıdaki yılberk de, evren şimdiki yaşının sadece yüzde yedisi kadarken, yani 12,7 milyar yıl önce göründüğü gibi görünüyor. Tabii ki, evrenin genişlemesi ışığı kırmızıya kaydırdı. Schedler, kırmızıya kayması 6,04 olarak ölçülen bu uzak yılberki belirlemek için, resme, işbirlikçisi Ken Crawford tarafından elde edilen yakın kırmızı ötesi görüntü verilerini ekledi.

-----------------------------------------------------------

Evrenin İlk Zamanlarında Gökadaların Yaratılışı

Açıklama : Evrenin ilk zamanları neye benziyordu acaba? Gökbilimciler, bunu ortaya çıkarabilmek ve şimdiye kadar çekilmiş en derin görüntü olan Hubble En Derin Alan (HEDA - HUDF)'ı çekebilmek için, Hubble Uzay Teleskobu'nu çevremizdeki parlak nesnelerin arasında bir yere çevirdiler. Sonuçta ortaya çıkan HEDA görüntüsü, tuhaf ve uzak gökadalardan meydana gelmiş bir mücevher kutusuna benziyordu. HEDA'da kısa zaman önce yapılan bir inceleme, görüntülenen en küçük, en soluk ve en sık gökadalar üzerinde yoğunlaştı. Bu küçük gökadaların, çağdaş gökadaların yapı taşları olduğu düşünülüyordu. İncelemeler, bu küçük gökadaların gerçekten de sık sık bir araya gelerek daha büyük gökadalar meydana getirdiğini gösteriyor. Aynı alanın Spitzer Uzay Teleskobu tarafından çekilen bir görüntüsü, yaşlı yıldızlardan geliyor olması beklenen kırmızı ötesi ışımanın eksikliğini gösteriyor ki; bu durum da, bu gökadaların çok genç ve büyük bir olasılıkla yalnızca birkaç milyon yıl yaşında olduklarına işaret ediyor. Bu nedenle de bahse konu genç mavi yıldızlar, var olan ilk kuşak yıldızların üyeleri olabilirler. HEDA'nın bir parçası yukarıda sergilenirken, evren tarafından kırmızıya kaydırılıp daha sarı renkteymiş gibi görünen mavi renkte bir gökada yapı taşı, sol üst tarafta küçük resim içerisinde görülüyor.

 

----------------------------------------------------------

NGC 7129 ve NGC 7142

Açıklama :
Yukarıdaki göz alıcı teleskop görüntüsü, Kral Takımyıldızı yönünde yer alan ve ilginç bir görsel çift olan tozlu yansıma bulutsusu NGC 7129 (solda) ile açık yıldız kümesi NGC 7142'ye doğru bakıyor. Bu ikili yalnızca yarım derece ayrıymışlar gibi görünüyor; ancak aslında birbirlerinden oldukça uzaktalar. Önde görülen tozlu bulutsu NGC 7129 yaklaşık 3000 ışıkyılı uzaklıkta yer alırken, açık küme NGC 7142 büyük bir ihtimalle 6000 ışıkyılından daha uzakta yer alıyor. Aslına bakarsanız, bölgenin yaygın ve yığıntı halindeki ön plan toz bulutları, NGC 7142'den gelen ışığı kırmızılaştırarak küme üzerinde yapılan gökbilim çalışmalarını karmaşıklaştırıyor. Yine de, NGC 7142'nin yaşlı bir açık yıldız kümesi olduğu düşünülürken, NGC 7129 içerisine gömülmüş durumdaki parlak yıldızlar belki de bir milyon yıl daha gençtir. NGC 7129'un çevresinde bulunan kırmızımsı hilâl biçimli şekiller ise, yeni doğan yıldızlardan fışkıran enerji dolu fıskiyeler ile ilişkilendiriliyor. Bu arada arka plandaki uzak gökadalar, toza rağmen, şaşırtıcı bir biçimde bu renkli uzay manzarası içerisinde görülebiliyorlar.

---------------------------------------------------------------------

Kırmızı Ötesi Işıkta Yıldız Oluşum Bölgesi

Açıklama :
Yıldızlar nasıl oluşur? Bu karmaşık konunun anlaşılmasına yardımcı olmak için, gökbilimciler Samanyolu Gökadası'nda yıldız oluşumunun yoğun olduğu bir bölgenin derin bir kırmızı ötesi görüntüsünü aldılar. IRDC (Kırmızı Ötesi Karanlık Bulut) G11.11-0.11'de yıldızlara dönüşen kalın gaz ve toz bulutları öylesine karanlıktır ki, orada yaşayan insanlar gece gökyüzünü bomboş görürlerdi. Spitzer Uzay Teleskobu tarafından geçen yıl kırmızı ötesi ışıkta alınan yukarıdaki görüntü; ışıldayan çok geniş gaz ve toz alanlarını gösteriyor ve bu tozun çoğu, oluşan yıldızlar tarafından ısıtılmaktadır. Sol üstte yer alan yılan benzeri yapıda olduğu gibi, bazı bulutların merkezleri öylesine kalın ve soğuktur ki, kırmızı ötesi ışıkta bile karanlık görünmektedirler. Görüntüdeki kırmızı noktaların büyük bölümü, yeni oluşan çok genç yıldızların merkezine yerleşmiş parıldayan toz örtüleridir.Yılanın altında yer alan olağandışı kırmızı küre ise, hızla evrilmiş ve patlamış çok büyük kütleli genç bir yıldızın ışıldayan kabuğu olan bir üstnova kalıntısıdır. Yaklaşık 150 ışıkyıllık bu bölge, 10.000 ışıkyılı uzaklıkta Yay Takımyıldızı yönünde uzanmaktadır.

 

------------------------------------------------------------------------------

Burçlar Işığı ve Sahte Şafak

Açıklama : Olağanüstü bir ışık üçgeni, önümüzdeki iki ay boyunca, Dünya'nın kuzey yarımküresindeki gözlemciler için güneş doğmadan önce doğu ufku yakınında özellikle parlak olacak. Bir zamanlar sahte şafak olarak da nitelendirilen bu ışık üçgeni, aslında gezegenler arası toz parçacıklarından yansıyan ışık, yani burçlar ışığıdır. Bu üçgen, geçtiğimiz Temmuz'da, Şili'deki Paranal Gözlemevi'nden çekilen yukarıdaki karenin sol tarafında açıkça görülebilmektedir. Burçlar kuşağı tozu, temel olarak Güneş'in yörüngesinde gezegenler ile aynı düzlemde, yani tutulum düzleminde dönmektedir. Burçlar ışığı yılın bu zamanında oldukça parlak olur; çünkü toz şeridi güneş doğarken neredeyse dik konumda olur ve bu nedenle de ufka yakın kalın hava tabakası görece parlak durumdaki yansıyan tozu örtemez. Burçlar ışığı, Dünya'nın kuzey yarımküresindeki insanlar için Mart ve Nisan aylarında, gün batımından hemen sonraları da parlak olmaktadır.

-----------------------------------------------------------------

Samanyolu Kuşağı

Açıklama : Gökadamız Samanyolu'ndaki parlak yıldızların çoğu bir disk içerisinde yer almaktadır. Güneşimiz de bu disk içerisinde yer aldığından, bu yıldızlar bize gökyüzümüzü saran dağınık bir kuşak gibi görünmektedir. Samanyolu diskinin kuzey kuşağını gösteren yukarıdaki panorama 90 derecelik bir alanı kapsamakta olup, birbirinden ayrı pozlardan sayısal olarak oluşturulmuş bir mozaiktir. Ekranı sağa doğru kaydırarak, bu nefes kesici görüntünün geri kalan kısmını görebilirsiniz. Görüntü içerisinde bir çok parlak yıldız, koyu renkli toz şeritleri, kırmızı salma bulutsuları, mavi yansıma bulutsuları ve pek çok yıldız kümesi görülebilmektedir. Gökbilimciler, bu resimde görebildiğimiz bütün bu maddelere ek olarak, göremediğimiz daha büyük miktarda karanlık madde olduğundan şüpheleniyorlar.

-------------------------------------------------------------------------

Olağanüstü Bir Akrep Göğü

Açıklama :
Akrep Takımyıldızı çıplak gözle bu kadar güzel görünseydi, insanlar bu takımyıldızı daha iyi hatırlarlardı. Akrep, parlak birkaç yıldızı görünen, iyi bilinen ama parmakla çok ender olarak gösterilen bir burçlar kuşağı takımyıldızıdır. Yine de bunun gibi muhteşem bir görüntü çekebilmek için iyi bir fotoğraf makinesine, renk süzgeçlerine ve bir sayısal görüntü işleme yazılımına ihtiyaç vardır. Yukarıdaki görüntüde, detayları ortaya çıkarabilmek için yalnızca birkaç farklı renkte çekilen uzun süreli pozlar değil, hidrojen gazı tarafından salınan çok özel bir kırmızı dalga boyunda çekilmiş ayrı bir poz da gereklidir. Bunların sonucunda ortaya çıkan görüntü, birçok nefes kesici özellik içermektedir. Resmin solunda, yukarıdan aşağıya doğru dikine görülen kısım, Samanyolu Gökada düzleminin bir parçasıdır. Resimde, kocaman parlak yıldız bulutları ile koyu renkte uzun toz lifleri de görülebilmektedir. Görüntünün merkezinde, çapraz olarak Samanyolu'ndan uzanan şeyler ise "Karanlık Nehir" olarak bilinen toz şeritleridir. Bu nehirler, parlak yıldız Akrep Yüreği (α Sco) de dahil olmak üzere, sağ tarafta yer alan ve Akrep'in başını ve kıskaçlarını oluşturan birçok parlak yıldıza bağlanmaktadır. Çok sayıda kırmızı salma bulutsusu ve mavi yansıma bulutsusu da resmin her tarafında görülebilmektedir. Akrep Takımyıldızı, yılın ortalarında, güney yarımküre göklerinde güneş battıktan sonra belirgin olarak görülebilmektedir.

-----------------------------------------------------------------------------------

Kuğu'nun Kuzeyi

Açıklama :
Parlak, sıcak üstdev yıldız Denep, bu muhteşem gökyüzü manzarasının üst orta bölümünde yer alıyor. Yirmi kareden oluşan mozaik görüntü, Kuğu Takımyıldızı'nın kuzey ucunda 12 derecelik etkileyici bir alanı göstermektedir. Samanyolu Gökadası düzlemi boyunca ışıldayan gaz bulutları ve yıldızlarla dolu olan Kuğu; Denep'ten görüntü merkezinin altına doğru uzanan, karanlık, dikkat çekmeyen Kuzey Kömür Çuvalı Bulutsusu'na da ev sahipliği yapmaktadır. Kuzey Amerika Bulutsusu (NGC 7000) ve Pelikan Bulutsusu (IC 5070)'nun kırmızımsı parlaklığı sol üst taraftadır; ancak bu geniş açılı görüntünün her tarafında pek çok başka bulutsu ve yıldız kümesi tanımlanabilir. Kuşkusuz, Denep Kuğu'nun alfa yıldızıdır ve aynı zamanda, kuzey yarımküre gökyüzü gözlemcileri tarafından iki yıldız deseninden Kuzey Haçı'nın tepesini ve Yaz Üçgeni'nin bir köşesini işaret eden yıldız olarak da bilinir.

 

-------------------------------------------------------------------------
 

YAY TAKIMYILDIZI
Yay takımyıldızı bölgesi gökada merkezine baktığından bölgede çok sayıda küresel yıldız kümesi görülebilir. Ayrıca samanyolunun en yoğun olduğu bölgede yine burasıdır. Dürbün ile görülebilecek çok sayıda gökcismi barındırır.



------------

SCUTUM YILDIZ BULUTU
Galaksimizin kollarına doğru baktığımızda yıldız sayısı artar. İlk kataloglama çalışmalarındada bu bulutsu yapılar yıldız kümesi olarak işaretlenmiştir. Scutum en parlaklarından biridir. Geniş alan görüntüsü. .




------------

M6 KELEBEK KÜMESİ

Her türlü alet için mükemmel bir gökcismi olan bu açıkyıldız kümesi Akrep (Scorpius) takımyıldızında yer alır. En parlak yıldızı 6.17 kadir parlaklığa sahip bir sarı devdir. 2000 ı.y. uzaklığındaki bir açık yıldız kümesidir.



-------------

PTOLEMY KÜMESİ
Çıplak gözle rahatlıkla görülebilen M7, Akrep (Scorpius) takımyıldızında yer alan bir açıkyıldız kümesidir. Konumu nedeniyle Akrep'in Kuyruğu (The Scorpion's Tail) adıyla da bilinir. 220 milyon yaşında olduğu tahmin edilmektedir.




--------------


M16
Yılancı (Ophiucus) takım yıldızında yer alır. Bulutsu filtresi kullanılmadan görülemez. Samanyolu gökadasının bizden sonraki spiral kolunda yer alır.



-------------

M16 - 2
İçinde genç yıldızlar barındıran açık kümede yeni yıldızlar oluşum sürecindedirler. Küme 5,5 milyon yıl yaşındadır. Parlak mavi yıldızların tamamı bebek yıldızlardır.


 

-------------


M16 - 3
Açık yıldız kümesinin bizden uzaklığı 7000 ı.y.'dır. Bu fotoğraf yapay renklendirmeyle elde edilmiştir, farklı filtrelerle alınan görüntüler farklı dalga boylarına denk gelmektedir.


-------------

M16 - 4
Yılancı (Ophiucus) takım yıldızında yer alır. Bulutsu filtresi kullanılmadan görülemez. Samanyolu gökadasının bizden sonraki spiral kolunda yer alır.

                      Gök Objeleri -2

Astronomi   Astrophotography    Nebula Resimler     Yıldız kümeleri  Resimler

Hiçbir yazı/ resim  izinsiz olarak kullanılamaz!!  Telif hakları uyarınca bu bir suçtur..! Tüm hakları Çetin BAL' a aittir. Kaynak gösterilmek şartıyla  siteden alıntı yapılabilir.

The Time Machine Project © 2005 Cetin BAL - GSM: +90  05366063183 - Turkiye / Denizli 

Ana Sayfa / index / Roket bilimi / E-Mail / CetinBAL / UFO Technology

Kuantum Fizigi / New World Order ( Macro Philosophy )


Copyright(c) 2003 - 2006 - Cetin BAL - All rights reserved.