Time Travel Research Center © 2005 Cetin BAL - GSM:+90 05366063183 - Turkey/Denizli |
---|
İçinde yaşadığımız evren genişliyor. Bunu biliyoruz, çünkü gökadaların ve gökada gruplarının gittikçe birbirlerinden uzaklaştığını görüyoruz. Bu genişleme, evrenin 14 milyar yıl önce çok sıcak ve yoğun bir olay olan ve Büyük Patlama olarak adlandırılan olaydan beri devam ediyor.
Genişleyen evrenimizle ilgili 6 "sık sorulan soru" aşağıdadır.
Evrenin merkezi yok, çünkü evrenin kenarı yok. Sınırlı bir evrende uzay kavislidir, böylece düz bir çizgide milyarlarca ışıkyılı ilerleyebilseydiniz, sonunda başladığınız noktaya geri dönecektiniz. Evrenimizin sonsuz olması da mümkün. Her iki örnekte de, gökada grupları evreni tamamen dolduruyor ve her yönde birbirlerinden uzaklaşarak evreni genişletiyorlar (2. soruya bakınız).
Büyük Patlama'nın boş uzayda meydana gelen bir patlama olduğu ve patlamanın boş uzayda yayıldığı yönünde yaygın bir kabul var. Bu yanlış bir kabuldür.
Uzay Büyük Patlama sırasında tek bir noktaya toplanmış olabilirse de, uzayın Büyük Patlama sırasında sonsuz olabileceği de eşit oranda olasıdır. Her iki senaryoda da, uzay tamamen genişlemeye başlayan madde ile doluydu.
Genişlemenin bir merkezi yok, evren gerçekten her noktasında genişliyor. Herhangi bir gökadadaki herhangi bir gözlemci, evrendeki diğer gökadaların çoğunun kendilerinden uzaklaştığını görüyor.
"Büyük Patlama nerede oldu?" sorusunun tek cevabı, onun evrenin her yerinde meydana geldiğidir.
Ne Dünya, ne güneş sistemi ne de Samanyolu genişlememektedir. Bu nesneler, yerçekimi etkisinin altında oluşmuş ve birbirlerinden uzaklaşmayı bırakmışlardır. Yerçekimi, gökadaları da gruplar ve kümeler halinde bir arada tutmaktadır. Asıl olarak, evrende birbirinden uzaklaşanlar gökada grupları ve kümeleridir.
Uzay, Büyük Patlama'da yaratılmıştır. Evrenimizin bir kenarı veya sınırı yoktur – yani evrenimizin "dışı" diye bir şey yoktur (Bkz. Soru 1). Evrenimizin, sonsuz evrenlerin bir parçası olması olasıdır (Bkz. Soru 5); ancak bu evrenlerin içinde var olmak için ille de bir uzaya ihtiyaçları yoktur.
Zaman, Büyük Patlama'da yaratıldı, Büyük Patlama'dan önce var olup olmadığını bilmiyoruz. Bu nedenle, bu soruyu cevaplamak zordur. Bazı kuramlar, evrenin sürekli olarak yaratılan sonsuz evrenlerin ("çoklu evren" olarak adlandırılır) bir parçası olduğunu önermesinde bulunurlar. Bu olasıdır, ancak ispatlanması çok zordur.
Evrenimizin sonsuz büyüklükte olması ve Büyük Patlama'dan beri her yerinin madde ile doldurulmuş olması olasıdır (Bkz. Soru 2). Ancak ortada evrenin ışık hızından daha hızlı genişlemesini engelleyen bir şey de yoktur. Evrendeki herhangi bir yerel noktada, hiçbir şey ışıktan daha hızlı hareket edemese de, bu evrenin tamamı için doğru değildir. Uzayın ne kadar hızlı genişleyeceği konusunda herhangi bir sınır yoktur.
Gökadaları, uzayı temsil eden lastik bir tabaka üzerinde duran toplar şeklinde hayal edebiliriz. Eğer tabakayı gerersek, toplar birbirinden uzaklaşır. Birbirine yakın olan toplar, birbirinden yavaşça uzaklaşacaktır. Birbirinden uzak toplar, birbirlerinden daha çabuk uzaklaşıyorlarmış gibi görünecektir.
Toplardan birinin üzerinde yaşayanlar, kendi toplarını durağan olarak göreceklerdir. Bu kişiler, yakındaki topların yavaşça uzaklaştığını ve uzaktaki topların hızla uzaklaştıklarını göreceklerdir. Çok uzaktaki toplar (ufkun ötesindekiler), ışık hızından daha hızlı uzaklaşıyor olabilirler; ancak bu kişiler onları göremez, yerel olarak evrenin kendi bulundukları bölümünde, hiçbir şey ışık hızından daha hızlı hareket edemez.
Takımyıldız Adları | Terimler | Astronomi |