|
ANDROMEDA GALAKSİSİ
Samanyolu dışında galaksilerin var olabileceği fikri, 1924 yılına kadar
hiçbir bilim adamı tarafından düşünülmemişti. Ancak Hubble, Samanyolu
dışında diğer galaksilerin de var olması gerektiği düşüncesini ortaya
atarak, astronomi alanında o güne değin kabul edilen "Evren" anlayışını
değiştirdi.
Nasa, 2006
December 28
The Great Spiral Galaxy in
Andromeda (aka M31), a mere 2.5 million light-years distant, is the closest
large spiral to our own Milky Way. Andromeda is visible to the unaided eye
as a small, faint, fuzzy patch, but because its surface brightness is so low,
casual skygazers can't appreciate the galaxy's impressive extent in planet
Earth's sky. This entertaining composite image compares the angular size of
the nearby galaxy to a brighter, more familiar celestial sight. In it, a
deep exposure of Andromeda, tracing beautiful blue star clusters in spiral
arms far beyond the bright yellow core, is combined with a typical view of a
nearly full Moon. Shown at the same angular scale, the Moon covers about 1/2
degree on the sky, while the galaxy is clearly several times that size. The
deep Andromeda exposure also includes two bright satellite galaxies, M32 and
M110 (bottom).
Samanyolu ve onun ötesine açılma isteği, gözlem tekniklerinin gelişmesi ve
yeni bulguların ortaya konulması ile giderek artan bir hızla büyümekte ve
uzay araştırmalarının gelişmesinde önemli bir basamak oluşturmaktadır.
Her geçen gün, bir önceki günde hayal bile edilemeyen yenilikler getirmekte
ve insan-evren ilişkilerine sunmaktadır.
Bu çalışmada 1924'de başlayan ve günümüze kadar geçen süre içinde yapılan
araştırmalarla, Andromeda Galaksisi hakkında elde edilen bilgiler
derlenmiştir.
ASLI ELMASLI
Kendi galaksimizi yeterince ayrıntılı bir şekilde incelemek, en gelişmiş
teleskoplarla bile mümkün değildir. Bunun başlıca nedeni, Samanyolu'nun
içinde yer almamız ve yıldızlar arası ortamın içinden bakmaya çalışmamızdır.
Gökyüzüne bakıldığında, Samanyolu'nun sayısız yıldızları arasında gözle
görülebilir en uzak cisim, kendi galaksimiz olan Samanyolu'na yapı
bakımından çok benzeyen ve 2.2 milyon ışık yılı uzaklığında bulunan
"Andromeda Galaksisi"dir.
Andromeda Galaksisi'ni dikkatli ve ayrıntılı bir biçimde inceleyerek hem bu
dev spiral Galaksi, hem de kendi galaksimiz hakkında geniş bilgilere sahip
olabiliriz.
3. YEREL GRUP
3.1. Yerel Grup Hakkında Genel Bilgi
Galaksiler, uzayda bağımsız bir topluluk oluşturan yıldızlar, gaz ve
tozlardan oluşmuş gök cisimleridir. Boyutları son derece değişken olabilen
galaksiler bazen biribirlerine çok yakın ve astronomik ölçüler boyutunda çok
küçük olarak nitelendirilebilecek bir hacim içerisinde kümelenebilirler. Bu
şekilde birbirlerine yakın konumda bulunan ve sayıları 10 ile 50 arasında
olan galaksi topluluklarına "Grup" adı verilmektedir. Yine aym §ekilde,
sayıları 50'den fazla, hatta 10,000'lere kadar ulaşabilen galaksi
toplulukları "Küme" olarak adlandırılmaktadır. Güneş Sistemimizin içinde
bulunduğu Samanyolu Galaksisi ile en yakın spiral galaksi olan Andromeda
Galaksisi'nin de içinde bulunduğu topluluğa "Yerel Grup" adı verilmektedir.
30'a yakın galaksi üyesi bulunan Yerel Grubun oluşturduğu zarfın çapı
yaklaşık 1.0 Mpc'tir.
Yerel Grup içinde yer alan en parlak 10 galaksi üyesi, parlaklık sırasıyla
aşağıda verilmiştir:
Çizelge 3.1.1: Yerel grup üyeleri
Galaksi Adı |
tipi |
Mutlak Parlaklğı |
Andromeda Galaksisi |
Sb |
-21m.1 |
Samanyolu |
Sb veya Sc |
-21m.0 |
M33 |
Sc |
-18
m.9 |
Büyük Macellan Bulutu |
Irr I |
-18
m.5 |
Küçük Macellan Bulutu |
Irr I |
-16
m.8 |
NGC205 |
E6p |
-16
m.4 |
M32 |
E2 |
-16
m.4 |
NGC6822 |
Irr I |
-15
m.7 |
NGC185 |
de0 |
-15
m.1 |
IC1613 |
Irr I |
-14 m.8 |
Yerel Grubun içinde, büyüklükleri yönünden ilk üç sırayı
alan Andromeda, Samanyolu ve M33 galaksileri "Spiral Galaksi" tipinde olup,
diğer üyeler bu üçünün etrafında toplanmışlardır. Grubun diğer üyeleri ise,
parlaklıkları daha sönük ve kütleleri daha az olan "Cüce Eliptik" ve
"Düzensiz" galaksilerdir.
4.
ANDROMEDA GALAKSİSİ
4.1. Andromeda Galaksisi Hakkında Genel Bilgi
Andromeda Galaksisi, Samanyolu'na en yakın spiral galaksidir. Sb türünden
bir spiral olup, özelliği çekirdek etrafında kolların tam devir yapacak
şekilde sarılmış ve parçalanmamış olmasıdır. Andromeda Galaksisi aynı
zamanda M31 ve NGC224'de olarak da adlandırılmaktadır.
Çizelge 4.1.1: Andromeda Galaksisi'nin Özellikleri
Sağ Açıklık |
00sa40dk00s.3 |
Dik Açıklık |
+41°00'03" |
Açısal Çap |
240' |
Görsel parlaklık (V) |
3m.58 |
Renk (B-V) ve (U-B) |
+0.91, +0.50 |
Mutlak parlaklık |
21m.1 |
Uzaklık |
765 kpc |
Çap |
54 kpc |
Bakış doğrultusu ile yaptığı açı |
12°.5 |
Galaktik Soğurma |
0.m48 |
Radyal hız (güneşe
göre) |
-310 km / sn |
Kütlesi (güneş
birimi cinsinden) |
> 4.1x1011 |
H I kütlesi (güneş
birimi cinsinden) |
3.9x109 |
Şekil 4.1.1: Andromeda Galaksisi 4.2. Andromeda
Galaksisi'nin Keşfi
Andromeda Bulutsu'su ilk defa, M.S. 964 yılında, İranlı astronom Al-Sufi
tarafından çıplak gözle gözlenmiştir. "Küçük Bulut" olarak adlandırdığı bu
cismi "Sabit Yıldızlar" adlı eserinde tanımlamıştır. 1612 yılında Simon
Marius, Andromeda Nebulası'nın ilk çizimini yayınladığında, Charles Messier
(1764), Al-Sufi'nin bu çalışmasından habersiz olarak, bunun yeni bir nebula
olduğunu söylemiştir. Bunun üzerine, Andromeda bulutsusu, Messier katoloğuna
"M31" olarak kaydedilmiştir.
Andromeda Galaksisi ile ilgili ilk modern araştırmalar 100 yıl kadar önce
fotoğraf tekniğinin ve dolayısıyla daha sönük kaynakları inceleme ve
kaydetme olanaklarının gelişmesi ile başlamıştır. Isaac Roberts, Andromeda
Nebulası'nın spiral yapisim gosteren ilk fotoğraflarını 50 cm'lik teleskopu
ile çekmiştir. O dönemde dış galaksilerin varlığı bilinmediğinden,
fotoğraflarda spiral kolların dışında bulunan sönük yıldızların açıkça
görülmesine rağmen, bunun bir galaksi olabileceği düşünülmemiştir. Aksine
Andromeda'da bulunan Büyük Nebula'nın zamanla yoğunlaşarak gezegen sistemine
sahip bir yıldız olacağı düşünülmüştür. Aralarında Edwin P. Hubble'nın da
bulunduğu birkaç araştırmacı, Samanyolu'nun ötesinde yıldız sistemlerinin
olabileceği fikrini ileri sürmüşlerdir.
1925 yılında Hubble, NGC6822 Galaksisi'ni gözlemleyerek, bunun bir "uzak
yıldızlar topluluğu" olduğunu göstermiştir. Bu çalışmalar sırasında
Andromeda Nebulası'nda bulunan büyük spiral yapı Hubble'ın dikkatini
çekmiştir. Hubble çektiği fotoğralarda spiral yapının karın bölgesini sıkıca
saran sarmal kollan gormiis. ve bu
kolların binlerce yıldız ve toz bulutlarından oluştuğunu farketmiştir.
Hubble'ın Andromeda Galaksisi ile ilgili bulguları ilk defa 1929 yılında
"Yıldız Sistemine Benzer Sarmal Galaksi" başlıklı makalesinde yayınlamıştır.
4.3. Andromeda Galaksisi'nin Uzaklığı ve Geometrik Özellikleri
Andromeda Galaksisi'nin spiral kollarında bulunan Sefeid-I türü değişen
yıldızların incelenmesinden, bu galaksinin Samanyolu'na olan uzaklığının
yaklaşık 765 kpc olduğu ortaya çıkarılmıştır. Elde edilebilen kaliteli
fotoğraflardan Andromeda galaksisi'nin görünür 9apinm 2".4 kadar olduğu
ortaya çıkarılmıştır. Bu değer, spiral kollarda yer alan parlak mavi ve
beyaz yıldızların fotoğraf plaklarında oluşan görüntülerinden hesaplamıştır.
Ancak, daha sönük olan kırmızı yıldızlar görülemediğinden, galaksinin gerçek
çapının bu miktardan iki kat daha büyük olduğu düşünülmektedir. Galaksinin
mikrodensitometre* incelemeleri sonucu spiral diskin fotoğraf plakları
üzerinde görünen görüntüsünün iki katı kadar büyük olduğu ve gerçek 9apinm
4".8 olduğu hesaplanmıştır. Galaksinin konumu ve uzaklığı dikkate
alındığında gerçek lineer boyutunun 120,000 ışık yılı kadar olduğu
görülmektedir.
4.3.1. Uzaklığın Kanıtı
Hubble, Andromeda Galaksisi'nin spiral kollarının içinde bulunan 40 adet
"zonklayan yıldız" yardımıyla, galaksinin uzaklığını hesaplamıştır.
Galaksinin fotoğraflarını inceleyerek bu yıldızların belirli dönemlerle
söndüğünü ve parladığını göstermiştir. Hubble bu yıldızların Samanyolu'nda
bulunan "Cepheid Değişen Yıldız" türleri ile aynı olduğunu tanımlamıştır.
Konu ile ilgili olarak, Harlo Shapley (1930), Cepheid değişen yıldızları ile
cisimlerin uzaklığının bulunabileceğini belirtmiştir. Shapley, dönem ve
görsel parlaklık bağıntısı olarak kullanılan Cepheid'lerin
özhareketlerini istatistiksel yöntemlerle incelemiş ve bu yıldızların
paralaksını ve dolayısıyla uzaklıklarını bulmuştur. Ayrıca, Pogson formülü
yardımıyla Cepheid'lerin mutlak parlaklıklarını da elde etmiştir.
mikrodensitometre: fotoğraf plağı üzerinde çıplak gözle görülemeyen
görüntüleri tespit edebilen çok hassas elektronik bir cihazdır.
Hubble, Shapley'in bulduğu dönem ve parlaklık bağıntısından yaralanarak
Andromeda spiralinin Dünyadan yaklaşık 1 milyon ışık yılı uzaklığında olması
gerektiği sonucuna varmıştır. Günümüzde modern teknoloji ile yapılan
çalışmalar sonucunda, Andromeda Galaksisi'nin, Hubble'ın hesaplamalarının
iki katından daha fazla, 2.2 milyon ışık yılı uzaklıkta olduğunu
göstermektedir.
4.3.2. Baade'nin Keşifleri
1940'h yillarda Alman Astronomlarından Baade, Mount Wilson'da bulunan 250
cm'lik teleskop ile Andromeda Galaksisi'ni gözlemledi. Çalışmalarının
sonucunda iki önemli buluş gerçekleştirdi. Bunlardan birincisi, 1944 yılında
Los Angeles'da, savaş sırasında savunma amaçlı olarak sık sık yapılan
karartma tatbikatlan sirasinda ortaya çıktı. Baade, karartma gecelerinde
gökyüzünün doğal karanlığı içerisinde Andromeda Galaksisi'nin daha sönük
özelliklerininin fotoğraflarını çekme fırsatını buldu. Spiral kollarda
bulunan yıldızlar net olarak görünmelerine rağmen parlak olan orta kısım,
fotoğraflarda belirsizdi. Baade, orta kısımda bulunan yıldızların
görünmemesini, ikisi yakın, ikisi daha uzakta bulunmak üzere, dört küçük
yoldaş galaksinin varlığı ile açıklamıştır.
Baade fotoğraflarında kırmızı filtre kullanarak ve uzun poz süresi vererek
Andromeda Galaksisinin resimlerini elde etmiştir. Fotoğraflar Andromeda
Galaksisi'nin merkezini ve dört yoldaşını aydınlatmakla kalmamış, aynı
zamanda Baade'nin iki tür yıldız populasyonunu ayırt etmesini sağlamıştır.
Daha önceki resimlerde sönük olarak görünen kırmızı dev yıldızlar, Baade'nin
yeni fotoğraflarında net bir şekilde görünmektedir. Bunları "Populasyon-II"
türü yıldızlar olarak adlandırmış ve bu yıldızların Samanyolu'da bulunan
küresel kümelerin içindeki kırmızı dev yıldızlar ile aynı olduğunu
farketmiştir.
Populasyon-II sınıfında bulunan yıldızlar Andromeda Galaksisi'nin merkezinde
ve galaktik disk düzleminde dağılmış olarak küresel kümelerde bulunmaktadır.
Galaksi genelinde bu tür yıldızlar Populasyon-I türü yıldızlara oranla kütle
bakımından baskındırlar. Yapılan araştırmalar, Populasyon-II yıldızlarının
12 milyar yaşında olduklarını göstermektedir. Populsyon-I yıldızları ise
ağırlıklı olarak Andromeda Galaksisi'nin spiral kollarında yer alan, daha
genç ve parlak mavi yıldızlardır.
Baade'nin ikinci buluşu 1952 yılında Andromeda Galaksisi'nde bulunan Cepheid
değişen yıldızlarını incelemesi ile gerçekleşmiştir. Bu çalışmasında Baade,
Shapley'in Büyük Macellan Bulutsusu üzerinde yapmış olduğu Cepheid'lerin
özhareketlerini inceleyerek saptadığı uzaklık ve mutlak parlaklık
bağıntısını, Andromeda galaksisine uygulamıştır.
Baade'nin bulduğu bağıntı ile Shapley'in ortaya koyduğu bağıntı arasında 1
.m5 kadir kadar bir farklılık bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu 1 .m5 kadirlik
fark ise uzaklığı iki misli artırmaktadır. Diğer bir deyişle, Baade Evren'in
boyutunu iki katına çıkarmış olmaktadır.
4.4. Andromeda Galaksisi'nde Yıldızların Sayısı ve Işıma Gücü
Andromeda Galaksisi'nin düzlemi, bakış doğrultumuza dik olmadığından,
daralmış ve çevresi elips şeklinde görünmektedir. Teorik hesaplamalarla
Andromeda'nın genişliğinin, 100,000 ışık yılı kadar olan uzunluğundan biraz
daha küçük olduğu saptanmıştır. Mutlak parlaklığı -21m. 1 kadir olup,
Güneş'ten yaklaşık 24 kadir kadar daha parlaktır. Bu da, içinde güneş kadar
parlak olan, en az 1010 adet yıldızın varlığını gerektirir. Bununla beraber,
güneşten daha sönük olan yıldızların saptanmalarının güçlüğü ve görünen
ışınıma pek az katkıda bulunmaları olasılıklar nedenleri ile hesaplanan bu
sayı yalnızca bir alt limittir. Dolayısıyla, Andromeda Galaksisi'ndeki
yıldızların toplam sayısı, içinde 1011 güneş kütlesi bulunan Galaksimizin
içindeki yıldızların sayısından en az iki kat kadar daha fazla olmalıdır.
4.5. Andromeda Galaksisi'nin Spiral Kolları
Andromeda Galaksisi'nin incelenmesinde, spiral kolların çok az dallanma
gösterdiği, daha ziyade basit bir spiral yapıya sahip olduğu ve yapı
bakımından Samanyolu'na benzediği anlaşılmaktadır.
Andromeda Galaksisi'ni çok ayrıntılı olarak inceleyen Baade, merkezden
uzaklıkları 21 kpc ile 0.3 kpc arasında değişen, yedi adet spiral kolun
varlığını saptamıştır. Çekirdeği hem kuzey hem de güney tarafından
sarmalayan bu kollar, Samanyolu Galaksisi'nde olduğu gibi aym tiir
yıldızlar, toz ve gazlar, Sefeid değişenleri ve açık kümeleri
barındırmaktadır.
Andromeda Galaksisi'nde, en dıştaki kolda yer alan dağınık mavi süper dev
yıldızlar, yıldızlar arası gaz ve tozların olmaması veya yoğunluklarının çok
az olması nedeniyle açık bir biçimde gözlenebilmektedir. Her ne kadar bu dış
kolda gaz ve tozun bulunduğu şüphe götürmez bir gerçek ise de, bu yıldızlar
arası maddenin ışınımı gözlenemeyecek kadar sönüktür.
Beşinci ve dördüncü kollarda, merkezden 12 ila 9 kpc uzaklıklarda, içinde
yedinci koldaki gibi mavi süper dev yıldızlarının hakim olduğu, buna ek
olarak yıldızlar arası maddenin belirginleştiği ve Popülasyon-I türü
yıldızlarının maksimum sayılara ulaştığı görülmektedir.
Merkezden uzaklıkları 5 kpc'den 2 kpc'ye kadar olan üçüncü ve ikinci spiral
kollarda, H II bölgeleri görülmeye başlar. Bu kollarda Popülasyon-I devleri
sayıca çok daha azdır.
En içteki spiral kolda, Popülasyon-I süper devleri görülmez, fakat H II
bölgeleri açık olarak göze çarparlar.
Baade'nin belirtmiş olduğu toz ve gazlar ile Popülasyon-I yıldızlarının
arasındaki bağlantı, Andromeda Galaksisi'nin spiral kollarında açıkça
görülmektedir. Bu H II bölgelerinin ve onların görünmesine mani olan çok
parlak O ve B yıldızlarının spiral kolların tozları arasında olduğu onların
çok fazla kırmızılaşmış olmalarından anlaşılmaktadır.
Şekil 4.5.1: Andromeda Galaksisi'nin Kollar 4.6.Andromeda Galaksisi'nin
Yıdızlar Arası Ortamı
Andromeda Galaksisi'nin yıldızlar arası maddesi spiral kollarda toplanmış
olduğu, küresel kümelerde kırmızılaşmanın H II bölgeleri ile
kıyaslandığında, yokluğu veya yok denecek kadar azlığı ile açıkça
görülmektedir. Galaksi içerisinde dağılmış, fakat özellikle çekirdek
civarında yoğunlaşmış olan küresel kümeler, spiral yapı ile M9 ilgili
değildir. Galaksinin bizden uzak olan tarafında bulunan küresel kümelerde
biraz kırmızılaşma vardır. Bu kırmızılaşma küresel kümelerden gelmekte olan
ışığın Andromeda Galaksisi'nin düzleminden geçerek bize ulaşması sonucu
ortaya çıkmaktadır. Çok fazla kırmızılaşan birkaç küresel küme ise,
galaksinin hemen hemen yatay düzleminde bulunan ve bundan dolayı da tozlar
tarafından büyük ölçüde karartılmış olanlardır.
Andromeda Galaksi si'ndeki küresel kümelerle ilgili bu gözlemler,
galaksideki Populasyon-II novaları üzerinde yapılan araştırmalar ile
uyuşmaktadır. Gözlenmiş olan 25 novadan sadece bir tanesi farkedilebilir
derecede kırmızılaşma göstermektedir. İlginç olan bu novanın beşinci kolda
olması ve böylece ışığı bize gelmeden önce koldaki tozlardan geçmeksidir. Bu
kolu çekirdeğe doğru takip edecek olursak, dış bölgelerine bol miktarda
Populasyon-I Süper dev yıldızları bulunmasına karşılık, bunların çekirdeğe
doğru sayıca azalmakta ve birdenbire yok oldukları görülmektedir. Bununla
beraber, spiral kol, çekirdeğin içine doğru bir toz kolu şeklinde devam
etmektedir.
4.7. Spiral Kollarda Toz ve Gazlardan Yıldız Oluşumu
Andromeda Galaksisi'nin spiral kollarındaki bütün maddelerin incelenmesi
sonucu, spiral kolların bu büyüklükteki bir galaksinin toplam ışığına
katkısının yüzde 20'den daha az olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Diğer
bir deyişle, spiral kollardaki Populasyon-I yıldızları galaksinin toplam
kütlesinin yalnızca küçük bir kısmını oluşturmaktadır. Bu durumun gaz ve
tozlar için de doğru olması gerektiğinden, ileride oluşması beklenen yeni
yıldızlar için gerekli madde miktarının çok az kaldığı ortaya çıkmaktadır.
Andromeda ve bizim galaksimizde nötr Hidrojenin 21 cm'deki çizgisinin
analizi ile, yeni yıldızların oluşumuna elverişli olan madde miktarının, bu
iki galaksinin toplam kütlesinin yüzde 2'sinden daha fazla olmamaktadır.
Buradan, Andromeda Galaksi'sinde yıldız oluşumu döneminin az çok bitmek
üzere olduğu ve bu spiral sistemlerdeki yıldızların çoğunluğunun uzun bir
süre önce meydana gelmiş olduğu sonucu çıkarılabilir. Şüphesiz, eğer bu
galaksilern büyük kısmını meydana getiren Populasyon-II yıldızları,
evrimleri süresince yeterli madde dışarıya atıyorlarsa, uzaya atılan bu
madde toz ve gaz mevcudunu yenileyebilir.
4.8. Andromeda Galaksisi'nde Populasyon-II Yıldızların Dağılımı
Andromeda
Galaksisi'nin çekirdeğinin içinde sadece Populasyon-II yıldızları bulunduğu
ve toz olmadığına ilk defa Baade (1944) belirtmiştir. Andromeda'nın
çekirdeğindeki yıldızlar Populasyon-II türünden sarı ve kırmızı devler olup
merkezden dışarıya doğru galaksinin kollarına kadar izlenebilmektedir.
Populasyon-II yıldızları, yassı diskin her yerinde ve hatta gözlenebilen en
dıştaki spiral yapının da ötesindeki bölgelerde bulunmaktadır. Baade,
Populasyon-II yıldızlarını galaksinin küçük ekseni boyunca inceleyerek bu
yildizlan di§anya, merkezden 45° uzağa kadar izlemeyi başarmıştır. Merkezden
dışarıya doğru büyük eksen boyunca gidildiğinde, Populasyon-II yıldızlarının
yoğunluğu az çok galaksinin parlaklığı ile ayn ışekilde azalır (kollan goz
önüne almadan). Büyük eksen boyunca Populasyon-II yıldızları merkezden 2°
uzaklığa
kadar izlenebilmiştir, ancak kırmızıya duyarlı fotoğraf plaklar
kullanıldığında çok daha uzak mesafelere uzanabilmektedir. Andromeda
Galaksisi'nin ana diski çoğu Populasyon-II sınıfından olan kırmızı ve sarı
dev yıldızlardan oluşmaktadır.
Populasyon-II dev yıldızları ile karışmış olarak, M67 gibi açık kümelerde
bulunan dev yıldızlar da vardır. Bunlar diskteki yıldızların çoğunluğunu
meydana getirebilir ve diskten gelen ışığın büyük kısmını (spiral kolları
göz önüne almadan) açıklayabilir. Fakat en parlak disk yıldızları şüphesiz
Populasyon-II'nin kırmızı dev yıldızlarıdır. Bu iki tip kolayca birbirinden
ayırt edilebilir çünkü Populasyon-II yıldızları, normal dev yıldızları ile
karşılaştırıldığında metal yönünden fakirdirler.
Diskin bu yapısı, uzun süre poz verilmiş kırmızıya duyarlı fotoğraf
plakların incelemesi sonucunda görülmüştür. Bu fotoğraf plaklar ı üzerinde,
spiral kollar arasındaki bölgelerin, dışarıya doğru giderek sayıları azalan,
yoğun Populasyon-II dev yıldızları ile dolu olduğunu görmekteyiz. Bu analize
göre galaksinin spiral kolları, ince gaz, toz tabakaları ve diskin içerisine
gömülü Populasyon-I türünden O ve B süperdev yıldızlarından ibarettir.
Baade'nin bulduğu bağıntı ile Shapley'in ortaya koyduğu bağıntı arasında 1
.m5 kadir kadar bir farklılık bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu 1 .m5 kadirlik
fark ise uzaklığı iki misli artırmaktadır. Diğer bir deyişle, Baade Evren'in
boyutunu iki katına çıkarmış olmaktadır.
4.4. Andromeda Galaksisi'nde Yıldızların Sayısı ve Işıma Gücü
Andromeda Galaksisi'nin düzlemi, bakış doğrultumuza dik olmadığından,
daralmış ve çevresi elips şeklinde görünmektedir. Teorik hesaplamalarla
Andromeda'nın genişliğinin, 100,000 ışık yılı kadar olan uzunluğundan biraz
daha küçük olduğu saptanmıştır. Mutlak parlaklığı -21m. 1 kadir olup,
Güneş'ten yaklaşık 24 kadir kadar daha parlaktır. Bu da, içinde güneş kadar
parlak olan, en az 1010 adet yıldızın varlığını gerektirir. Bununla beraber,
güneşten daha sönük olan yıldızların saptanmalarının güçlüğü ve görünen
ışınıma pek az katkıda bulunmaları olasılıklar nedenleri ile hesaplanan bu
sayı yalnızca bir alt limittir. Dolayısıyla, Andromeda Galaksisi'ndeki
yıldızların toplam sayısı, içinde 1011 güneş kütlesi bulunan Galaksimizin
içindeki yıldızların sayısından en az iki kat kadar daha fazla olmalıdır.
4.5. Andromeda Galaksisi'nin Spiral Kolları
Andromeda Galaksisi'nin incelenmesinde, spiral kolların çok az dallanma
gösterdiği, daha ziyade basit bir spiral yapıya sahip olduğu ve yapı
bakımından Samanyolu'na benzediği anlaşılmaktadır.Andromeda Galaksisi'ni çok
ayrıntılı olarak inceleyen Baade, merkezden uzaklıkları 21 kpc ile 0.3 kpc
arasında değişen, yedi adet spiral kolun varlığını saptamıştır. Çekirdeği
hem kuzey hem de güney tarafından sarmalayan bu kollar, Samanyolu
Galaksisi'nde olduğu gibi aym tiir yıldızlar, toz ve gazlar, Sefeid
değişenleri ve açık kümeleri barındırmaktadır.
Andromeda Galaksisi'nde, en dıştaki kolda yer alan dağınık mavi süper dev
yıldızlar, yıldızlar arası gaz ve tozların olmaması veya yoğunluklarının çok
az olması nedeniyle açık bir biçimde gözlenebilmektedir. Her ne kadar bu dış
kolda gaz ve tozun bulunduğu şüphe götürmez bir gerçek ise de, bu yıldızlar
arası maddenin ışınımı gözlenemeyecek kadar sönüktür.
Beşinci ve dördüncü kollarda, merkezden 12 ila 9 kpc uzaklıklarda, içinde
yedinci koldaki gibi mavi süper dev yıldızlarının hakim olduğu, buna ek
olarak yıldızlar arası maddenin belirginleştiği ve Popülasyon-I türü
yıldızlarının maksimum sayılara ulaştığı görülmektedir.
Merkezden uzaklıkları 5 kpc'den 2 kpc'ye kadar olan üçüncü ve ikinci spiral
kollarda, H II bölgeleri görülmeye başlar. Bu kollarda Popülasyon-I devleri
sayıca çok daha azdır.
En içteki spiral kolda, Popülasyon-I süper devleri görülmez, fakat H II
bölgeleri açık olarak göze çarparlar.
Baade'nin belirtmiş olduğu toz ve gazlar ile Popülasyon-I yıldızlarının
arasındaki bağlantı, Andromeda Galaksisi'nin spiral kollarında açıkça
görülmektedir. Bu H II bölgelerinin ve onların görünmesine mani olan çok
parlak O ve B yıldızlarının spiral kolların tozları arasında olduğu onların
çok fazla kırmızılaşmış olmalarından anlaşılmaktadır.
Şekil 4.5.1: Andromeda Galaksisi'nin Kollar 4.6.Andromeda
Galaksisi'nin Yıdızlar Arası Ortamı
Andromeda Galaksisi'nin yıldızlar arası maddesi spiral kollarda toplanmış
olduğu, küresel kümelerde kırmızılaşmanın H II bölgeleri ile
kıyaslandığında, yokluğu veya yok denecek kadar azlığı ile açıkça
görülmektedir. Galaksi içerisinde dağılmış, fakat özellikle çekirdek
civarında yoğunlaşmış olan küresel kümeler, spiral yapı ile M9 ilgili
değildir. Galaksinin bizden uzak olan tarafında bulunan küresel kümelerde
biraz kırmızılaşma vardır. Bu kırmızılaşma küresel kümelerden gelmekte olan
ışığın Andromeda Galaksisi'nin düzleminden geçerek bize ulaşması sonucu
ortaya çıkmaktadır. Çok fazla kırmızılaşan birkaç küresel küme ise,
galaksinin hemen hemen yatay düzleminde bulunan ve bundan dolayı da tozlar
tarafından büyük ölçüde karartılmış olanlardır.
Andromeda Galaksi si'ndeki küresel kümelerle ilgili bu gözlemler,
galaksideki Populasyon-II novaları üzerinde yapılan araştırmalar ile
uyuşmaktadır. Gözlenmiş olan 25 novadan sadece bir tanesi farkedilebilir
derecede kırmızılaşma göstermektedir. İlginç olan bu novanın beşinci kolda
olması ve böylece ışığı bize gelmeden önce koldaki tozlardan geçmeksidir. Bu
kolu çekirdeğe doğru takip edecek olursak, dış bölgelerine bol miktarda
Populasyon-I Süper dev yıldızları bulunmasına karşılık, bunların çekirdeğe
doğru sayıca azalmakta ve birdenbire yok oldukları görülmektedir. Bununla
beraber, spiral kol, çekirdeğin içine doğru bir toz kolu şeklinde devam
etmektedir.
4.7. Spiral Kollarda Toz ve Gazlardan Yıldız Oluşumu
Andromeda Galaksisi'nin spiral kollarındaki bütün maddelerin incelenmesi
sonucu, spiral kolların bu büyüklükteki bir galaksinin toplam ışığına
katkısının yüzde 20'den daha az olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Diğer
bir deyişle, spiral kollardaki Populasyon-I yıldızları galaksinin toplam
kütlesinin yalnızca küçük bir kısmını oluşturmaktadır. Bu durumun gaz ve
tozlar için de doğru olması gerektiğinden, ileride oluşması beklenen yeni
yıldızlar için gerekli madde miktarının çok az kaldığı ortaya çıkmaktadır.
Andromeda ve bizim galaksimizde nötr Hidrojenin 21 cm'deki çizgisinin
analizi ile, yeni yıldızların oluşumuna elverişli olan madde miktarının, bu
iki galaksinin toplam kütlesinin yüzde 2'sinden daha fazla olmamaktadır.
Buradan, Andromeda Galaksi'sinde yıldız oluşumu döneminin az çok bitmek
üzere olduğu ve bu spiral sistemlerdeki yıldızların çoğunluğunun uzun bir
süre önce meydana gelmiş olduğu sonucu çıkarılabilir. Şüphesiz, eğer bu
galaksilern büyük kısmını meydana getiren Populasyon-II yıldızları,
evrimleri süresince yeterli madde dışarıya atıyorlarsa, uzaya atılan bu
madde toz ve gaz mevcudunu yenileyebilir.
4.8. Andromeda Galaksisi'nde Populasyon-II Yıldızların Dağılımı
Andromeda Galaksisi'nin çekirdeğinin içinde sadece Populasyon-II yıldızları
bulunduğu ve toz olmadığına ilk defa Baade (1944) belirtmiştir.
Andromeda'nın çekirdeğindeki yıldızlar Populasyon-II türünden sarı ve
kırmızı devler olup merkezden dışarıya doğru galaksinin kollarına kadar
izlenebilmektedir. Populasyon-II yıldızları, yassı diskin her yerinde ve
hatta gözlenebilen en dıştaki spiral yapının da ötesindeki bölgelerde
bulunmaktadır. Baade, Populasyon-II yıldızlarını galaksinin küçük ekseni
boyunca inceleyerek bu yildizlan di§anya, merkezden 45° uzağa kadar izlemeyi
başarmıştır. Merkezden dışarıya doğru büyük eksen boyunca gidildiğinde,
Populasyon-II yıldızlarının yoğunluğu az çok galaksinin parlaklığı ile ayn
ışekilde azalır (kollan goz önüne almadan). Büyük eksen boyunca Populasyon-II
yıldızları merkezden 2° uzaklığa
kadar izlenebilmiştir, ancak kırmızıya duyarlı fotoğraf plaklar
kullanıldığında çok daha uzak mesafelere uzanabilmektedir. Andromeda
Galaksisi'nin ana diski çoğu Populasyon-II sınıfından olan kırmızı ve sarı
dev yıldızlardan oluşmaktadır.
Populasyon-II dev yıldızları ile karışmış olarak, M67 gibi açık kümelerde
bulunan dev yıldızlar da vardır. Bunlar diskteki yıldızların çoğunluğunu
meydana getirebilir ve diskten gelen ışığın büyük kısmını (spiral kolları
göz önüne almadan) açıklayabilir. Fakat en parlak disk yıldızları şüphesiz
Populasyon-II'nin kırmızı dev yıldızlarıdır. Bu iki tip kolayca birbirinden
ayırt edilebilir çünkü Populasyon-II yıldızları, normal dev yıldızları ile
karşılaştırıldığında metal yönünden fakirdirler.
Diskin bu yapısı, uzun süre poz verilmiş kırmızıya duyarlı fotoğraf
plakların incelemesi sonucunda görülmüştür. Bu fotoğraf plaklar ı üzerinde,
spiral kollar arasındaki bölgelerin, dışarıya doğru giderek sayıları azalan,
yoğun Populasyon-II dev yıldızları ile dolu olduğunu görmekteyiz. Bu analize
göre galaksinin spiral kolları, ince gaz, toz tabakaları ve diskin içerisine
gömülü Populasyon-I türünden O ve B süperdev yıldızlarından ibarettir.
4.9. Andromeda Galaksisi'nin Radyo Işınımı
21 cm çizgisi büyük eksen boyunca yani spiral kollar incelenebilmektedir. Bu
ışınım, çekirdeğin iki yanından yaklaşık 3° uzaklığa kadar izlenebilmekte ve
buradan, galaksinin bu dış kisimlan icin dönme yasasını
hesaplanabilmektedir. M31'in merkezinden 8.7 kpc kadar uzaklıkta 21 cm
çizgisi keskin maksimuma sahiptir. Baade işte tam buraya Andromeda'nın
içinde Popülasyon-I yıldızları, gaz ve tozun maksimum yoğunluklarında
olduklan dordiincii spiral kolunu koymuştur. M31 etrafında bir radyo halosu
bulunmaktadır.
Radyo dalgaboyunda yapılan gözlemler sonucunda; radyo dalgalarının
kaynağının, galaksinin düzleminden büyük uzaklıklara kadar dağılmıştır, ve
düzleme dikey olarak 10 kpc'den daha fazla uzağa giden hemen hemen küresel
bir sistem meydana getirmektedir. Radyo dalgaları ile tayin edilmiş olan
Andromeda'nın gerçek boyutu görsel boyutundan çok daha büyük olup,
galaksinin radyo kaynakları barındıran kısmı çapı 100 kpc kadardır.
Şekil 4.9.1: 11 cm dalgaboyunda alınmış olan radyo
ışınımıdır. Kırmızı bölgeler en yüksek ve morlar en düşük şiddet anlamına
gelmektedir. Patlayan yıldızların kalıntılaırnın bulunduğu galaksinin
merkezinde en yüksek salma kaynağı görülmektedir.
M31 merkezinden 10 kpc uzaklığında yer alan, simit şekilli, Populasyon-I
halkasında CO soğurması görülmektedir. Buna karşılık Andromeda Galaksisinin
merkezinde herhangi bir CO soğurması saptanamamıştır. M31, galaktik düzlemi
ile 20°'lik açı yaptığından -300 km/sn'de CO soğurması beklenmemektedir. Gaz
halkalarının hızları M31'ın güneybatısında -550 km/sn ve kuzeydoğusuna doğru
-50 km/sn ile değişmektedir.
Andromeda Galaksisi içersindeki CO salma bölgelerinin, galaksi boyutundaki
ekvator koordinat sistemine göre değerleri aşağıda verilmiştir. Buna göre,
dünyadan yapılan gözlemlerde:
a = 0sa40dk
5 = 41°
bölgesinin tanımı
X = -72'den +72'ye kadar Y = -18'den +18'ye kadar
olmaktadır.
Hiçbir
yazı/ resim izinsiz olarak kullanılamaz!! Telif hakları uyarınca
bu bir suçtur..! Tüm hakları Çetin BAL' a aittir. Kaynak gösterilmek şartıyla siteden
alıntı yapılabilir.
The Time Machine Project © 2005 Cetin BAL - GSM:+90 05366063183 - Turkiye / Denizli
Ana Sayfa /
index /Roket bilimi /
E-Mail /CetinBAL/Quantum Teleportation-2
Time Travel Technology /Ziyaretçi
Defteri /UFO Technology/Duyuru
Kuantum Teleportation /Kuantum Fizigi
/Uçaklar(Aeroplane)
New World Order(Macro Philosophy)
|
|