|  | 
    Zaman Yolculuğunu Araştırma Merkezi © 2005 Cetin BAL - GSM:+90  05366063183 -Turkey/Denizli  
             
            1. Bölüm St 
            Poul “Ah ne perişan  bir adamım,beni bu ölümlü bedenden kim çekip 
            kurtaracak ? Öyle ya zihnimle yaratıcının yasasına, fakat tenimle 
            günahın yasasına hizmet ederim.” derken, Neils Bohr da “Basit bir 
            doğrunun tersi yanlıştır. Örneğin iki kere ikinin dört ettiği 
            doğru,beş ettiği yanlıştır. Buna karşılık, derin bir doğrunun tersi 
            de derin bir anlamda doğru olabilir.”diyerek St Poul’ün vahye dayalı 
            Din felsefesi yoluyla ulaştığı gerçeğe, Bohr kurucu babalarından 
            biri olduğu Quantum Fiziğindeki atomaltı parçacıkların 
            gözlemlenmedikleri zaman var olmama durumunun ,onların bağımsız 
            nesneler olarak düşünülemeyeceği, daha temel düzeydeki bölünmez bir 
            sistemin parçaları olmaları dolayısıyla ulaşmıştır. Şimdi de parçacıklar 
            ve kuvvet alanlarını irdeleyerek bu bölünmez sistemin ne 
            olabileceğini görmeye çalışalım...Doğada iki tür parçacık vardır: Fermionlar ve Bozonlar. Fermionlar 
            maddeyi oluştururken,örneğin;proton ,nötron,elektron. Bozonlar da 
            oluşan maddeler arasındaki etkileşimi ileten parçacıklardır. 
            Örneğin; Elektromanyetik etkileşime aracılık eden fotonlar, güçlü 
            nükleer kuvveti taşıyan gulonlar gibi. Bunları daha detaylı 
            incelediğimizde, karşımıza ilkin Spin kavramı çıkmaktadır.
 Spin; parçacıkların uzayda doğrusal hareketleri dışında kendi iç 
            dinamikleri ile ilgili hareketleri sonucu,noktasal değil de küçük 
            kürecikler şeklinde var olup,bir eksen etrafında,kendi çevrelerinde 
            dönme hareketidir. Ayrı bir deyişle bir açısal momentum türü 
            olarak,bir parçacığın değişik yönlerden nasıl göründüğüdür. (Bu ve 
            bunun gibi tanımlamalar fiziksel olaylardaki eksiklikleri açıklamak 
            için ortaya konan teorik benzetmelerdir). Mesela (O) sıfır dönmeli 
            parçacık noktaya benzer ve buna hangi yönlerden bakarsak bakalım 
            aynı görünür.(1) dönmeli parçacıklar ise bir oka benzer ve değişik 
            yönlerden farklı görünür. Ancak tam 360 derece döndürüldüğünde ilk 
            görüntüsünü alır. 2 dönmeli parçacıklar da iki uçlu oka benzer ve 
            180 derece döndürüldüğünde aynı görüntüyü alır. Aynı şekilde daha 
            yüksek dönmeli parçacıklar bir tam turun daha küçük kesirleri kadar 
            döndürüldükleri zaman aynı görünürler.
 Bunun yanında bazı 
            parçacıklar da bir tam tur döndürüldüklerinde bile aynı 
            görünmeyerek,iki tam tur döndürülmeleri gerekmektedir. Böyle 
            parçacıklara da  (1/2) dönmeli parçacıklar denir. Böylece evrende 
            var olan iki tür temel parçacıklardan Fermion sınıfı parçacıkları, 
            kesirli spinlere,bozon sınıfına giren parçacıklar da,sıfır ve tam 
            spinlere sahiptirler.Parçacıkların bir başka özelliği de ;sipini (s) olan bir taneciğin 
            spin durumunun sadece (2s+1) tane değişik değerler almasıdır. 
            Örneğin (1/2) dönmeli parçacıkların uzaydaki hareketlerinin dışında 
            iki değişik durumda bulunabilmeleri gibi,
 Spini (1) olan parçacıklar da üç değişik durumda bulunabilirler. 
            Buna karşılık fotonlar ışık hızında hareket ettikleri için spinleri 
            (1) olmalarına karşın sadece iki farklı spin durumunda 
            bulunabilirler. Bununla birlikte bir elektron da sahip olduğu yük 
            özelliğinden dolayı  yörüngedeki hareketi bir elektrik akımı gibi 
            davranarak (akım geçen telde sağ el kuralı biçiminde) manyetik alan 
            oluşmasına neden olur. Ve bu alanın  büyüklüğü elektronun 
            kütlesinden dolayı meydana gelen açısal momentumun (vektörel) 
            büyüklüğüne eşit ve zıt yönde olarak Dipol momenti ismini alır.
 Aynı şekilde 
            ,elektronlar ,atomun belli yörüngelerinde  (ki yörüngelerde 
            çekirdeğe aynı açıda değil,farklı ve belli açılarda konuşlanmıştır.) 
            dolandığı gibi,kendi eksenleri etrafında dönmeleri sonucunda da 
            yani, spin hareketlerinden kaynaklanan bir dipol momentine de 
            sahiptirler. Başka bir deyişle spini  olan bir çok parçacığın 
            spinlerinin yönüne bağlı olarak, uzayda küçük bir mıknatıs gibi 
            manyetik alan oluşturduklarını söyleyebiliriz. Eğer elektronlar bir 
            manyetik alan içerisinden geçirilirlerse,kendi mıknatıslıklarının 
            yönüne bağlı olarak iki değişik yöne sapmaları sonucu sadece iki 
            farklı spin durumunda bulunabileceğini Stern ve Gerlach yaptıkları 
            deneylerle göstererek quantum fiziğinin en güçlü kanıtlarından 
            birini elde etmişlerdir. Bununla birlikte 
            evrende dört çeşit kuvvet ve bu kuvveti taşıyan parçacık (bozon)  
            türü mevcuttur. Bunlar sırasıyla gravitasyonel 
            ,elektromanyetik,Zayıf nükleer,Güçlü nükleer kuvvetlerdir. Şimdi sırasıyla bu 
            kuvvetleri görelim ;Gravitasyonel (Kütleçekim kuvveti): 1915 yılında Einstein tarafından 
            ayrıntılı yapısı bulunarak ,bu yapının uzay-zaman dokusunun 
            eğriliğine bağlı olduğu gösterilen çok temel kuvvettir. Doğadaki 
            bütün cisimler bu kuvvetin etkisi altındadır. Evrendeki 
            yıldızlar,güneşler,gezegenler,kuyruklu yıldızlar,uydular…vb) 
            birbirlerine bu kuvvetle bağlıdırlar. Makrokozmozdan, mikroevrene 
            kadar kütlesi olan her cisim birbirlerini bu kuvvetle çektiği gibi 
            (her ne kadar mikroevrende geçerli olsa da, ihmal edilebilir 
            büyüklüktedir.) evrenin kendisi de yine bu kuvvetle kendini bir 
            arada tutar. Ve bu kuvvetin menzili sonsuz olup diğer üç kuvvette 
            olduğu gibi çift yönlü değil, tek yönlü olarak hep çekici özelliğine 
            sahiptir (itici olmazlar).Güçlü kuvvetten 10 üssü 45 defa daha 
            güçsüz olarak dört kuvvetin içinde en zayıf olan bu kuvvet,Graviton 
            denilen (ki teorik olarak ortaya atılan, fakat henüz gözlenemeyen) 
            (2) dönmeli (yada spine )sahip kütlesiz ve yüksüz olan parçacıklar 
            tarafından taşınmaktadır. Kütle çekimin bir özelliği de; bir 
            kütlenin neden olduğu kütle çekim dalgasının yayımlanması sonucu 
            uzay-zamanı elastik bir kumaşın dalgalanması gibi sallayarak cismin 
            enerjisini ışık hızıyla uzaklara taşımasıdır. Ve bu dalgalar bir 
            cismin içinden geçerken bir kütle çekim dalgası ,o cismin 
            boyutlarını bir yönde uzatırken bu yöne dik açıdaki öteki yönde 
            kısaltır ve sonucunda uzama ve kısalmalar dalganın ilerleme yönüne 
            dik bir düzlemde meydana gelir. Bunu daha somut anlamak için,bir an 
            kendimizi dünyaya çarpan kütle çekim dalgalarının kaynağında 
            duruyormuş gibi düşünelim. Bulunduğumuz noktadan,kütle çekim 
            dalgalarının çarptığı dünyamız, abartılı olarak göz önüne 
            getirirsek,önce kutuplardan çekilip,ekvator düzleminden bastırılmış 
            beyzbol topu gibi göründükten sonra ekvator düzleminden çekilerek 
            kutuplardan bastırılmış gibi hareket etmeye başlar ve dalgaların 
            sönümüne dek sırasıyla devam eder. Benzer şekilde ,sürüklenme etkisi 
            olarak da adlandırılan dönen büyük kütleli bir cisim de çevresindeki 
            uzay-zamanı fırtınalı bir denizdeki anaforlar gibi çalkalayarak 
            etrafında sürüklenmesine neden olur.
 Elektromanyetik 
            kuvvet: Elektronları çekirdeğin çevresindeki yerlerinde tutarak 
            atomları,atomları da bir arada tutarak moleküllerin oluşmasını, 
            dolayısıyla da cisimlerin fiziksel yapılarını koruyarak,maddenin bir 
            bütün halde durmasını sağlar. Bu kuvvet, elektriksel yüklerin 
            bulunduğu yerlerde geçerli olup ,hem itici hem de çekici özelliğe 
            sahiptir ve kütle çekimde olduğu gibi kütleye değil ,yükün 
            büyüklüğüne doğru orantılı biçimde bağlıdır. Yüklü tüm parçacıklarla 
            etkileşmesine karşın, kütleyle, başka bir deyişle gravitonlarla 
            etkileşmezler. Menzili sonsuz olup (aynı zaman da ışığı oluşturan en 
            küçük enerji paketçikleri olan) kütlesiz ve yüksüz olan (1) dönmeli 
            parçacık (bozon) olan fotonlar tarafından taşınır. Bu kuvvetin menzili 
            sonsuz olmasına karşın,dünya,güneş gibi büyük cisimlerin sahip 
            olduğu eşit sayıdaki (+) ve (-) yüklerden dolayı,tanecikler 
            arasındaki çekici ve itici kuvvetler birbirlerini hemen hemen 
            dengeleyerek geriye çok az miktarda Elektromanyetik alan oluşmasına 
            yol açtığı için,güneş ve dünya arasındaki bu kuvvet ihmal edilir. 
            Zayıf kuvvetten 10 üssü 4 defa büyük olan bu kuvvete örnek reaksiyon 
            olarak;reaksiyon zamanı 10 üssü (-14) olan yüksüz pi mezonunun bir 
            elektron,bir anti-elektron (pozitron) ve gamma ışınına bozunmasını 
            verebiliriz. <devam edecek...> Alıntı: Kenan 
            Keskin 
            İstanbul - 01.02.2001http://afyuksel.com
 
Hiçbir 
    yazı/ resim  izinsiz olarak kullanılamaz!!  Telif hakları uyarınca 
    bu bir suçtur..! Tüm hakları Çetin BAL' a aittir. Kaynak gösterilmek şartıyla  siteden 
alıntı yapılabilir. 
     
The Time Machine Project © 2005 Cetin BAL - GSM:+90  05366063183 -Turkiye/Denizli  
            Ana Sayfa /index /Roket bilimi / E-Mail /CetinBAL/Quantum Teleportation-2 
            Time Travel Technology /Ziyaretçi 
Defteri /UFO Technology/Duyuru 
            
            Kuantum Teleportation /Kuantum Fizigi 
            /Uçaklar(Aeroplane) 
            
            New World Order(Macro Philosophy)
            
            
            /Astronomy |  |